11 Mayıs 2013 Cumartesi

Uzay Yolu



Kendime çok yakın gördüğüm insanlarla müzik zevkim uyuşmadığı zaman, neden bilmiyorum ama kalbim kırılıyor. Gerçek olamayacak kadar yakın ancak o şarkıda benim hissettiklerimi hissedemiyor, daha ne kadar kötü olabilir? Sadece kabullenemiyorum bunun böyle oluşunu. Bu da böyle saçma sapan başlanmış bir yazı işte.

Yahu D resmen jibcon'a gitmiş, dün ne olduğunu, ne yapıldığını öğrenip onun twitterda anlattıklarını görünce kıskançlıkla bir köşede ölmek istedim de ölemedim. Resmen Misha'yla çarpışmış!
Biz de ancak okulda boş derslerde spn izleriz falan işte. Painful, isn't it?
Neden böyle oluyor bilmiyorum, bazı şeyleri sadece ingilizce söylemek istiyorum. Öyle söylemek daha rahat geliyor.

Bu arada resmen bu bilgisayarda yazı yazmak bir garip, farklı ve hızlı yazmak güzel değil. Başıma bu da mı gelecekti yahu? Kağıda değil de her zaman bilgisayara yazmayı tercih eden bana bu yapılır mı, böyle çirkin klavye olur mu? Olmuş, bakalım alışacağım umarım.

Ve ben biliyorum ki onun için bir şey ifade etmeyecek onu bu kadar sevmem ama onun hissettiklerini hissedip , o fandom'a dahil olabilmek için star trek izlemeye başladım. 0. bölümü daha yeni bitti ve 65 dk falandı. Toplam hali ise 6 seri, 726 bölüm veya 30 televizyon sezonuna denk gelmekteymiş. Bu dizi hali sadece sanıyorum ki, 11 tane de filmi bulunmakta. Ama ilk bölümünü sevdim diyebilirim. Belki onun kadar bu fandoma dahil olamam ama en azından hikayelerini okuyacak bilgiye sahip olurum diye düşünüyorum.
Her zaman ulaşılmaz insanları sevmekte üstüme yoktur ve D onunla(ya da herhangi  biriyle) arkadaşlığın kazanılması gereken bir şey olduğunu düşünüyor. 

Ayrıca ilk bölümü beni gerçek ve hayal hakkında fazlaca düşündürdü ve Kirk'ten etkilenerek mi bu kararı verdim bilmiyorum ancak ben de bir hayalin içinde yaşamak istemezdim. Gerçekliği arayacak gücü kendimde bulmayı dilerdim.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

En içten yazının bu olduğunu söylemeliyim önce;
Sonra, Gerçekliği arayacak gücü kendinden bulamıyorsan eğer; başkasından biraz pay al.
Ayrıca, bırak biraz; onun hissettiklerini hissetmek için onun sevdiği şeyleri ödünç alma.Bırak, o seni mutlu eden ve aynı zamanda uğraştıran şeyleri farketsin.Zaman geçmez yoksa.Ve, son olarak; kendini sadece kendinle kıyasla.
sevgiler

in flames dedi ki...

Eskiden hep böyle yazardım ancak günlük hayatımdaki insanlar blogumu okumaya başladıkça herşeyi sembollerle anlatmaya çalıştım sanırım..
Başkasından nasıl pay alırım ki Jane, ben korkağım..
Keşke beni mutlu edecek şeyleri farkedecek kadar tanısaydı beni.. Durum biraz daha farklı.
Çok teşekkürler önerilerin ve yorumun için, sevgiler. :)