30 Aralık 2010 Perşembe

cingılbeelcingılbeel. 2011.



E madem bende yazayım, yeni yııııl !
Her zaman yeni yıl için heyecan içinde olmuşumdur, buna engel olamam.
Ne kadar herşey daha iyi olmayacaksa da, inanmak istiyor insan.
Bu yıl mutlu olmak istiyorum.
Sevgi, sağlık vs demiyorum.
Beni mutlu eden şeyler onlar evet; sevgi, sağlık, arkadaşlık..
Ama doğru olduğunda.
Mutlu olmamı sağladığında.
Ben mutlu olmak istiyorum.
İçten gülümsemek istiyorum bu yıl.
HOŞGELDİN 2011, BANA MUTLULUK GETİR...

29 Aralık 2010 Çarşamba

wake up





Kendimi yukarıdaki gibi hissediyorum. (Yukarıda birşey yok boşuna bakma fgxbgjfkn bir video vardı ve bayıldım ama yükleyemedim, başarırsam sonda olabilir) O kadar yorgunum ki, bugün gezi vardı ve ben evde yatmayı tercih ettim. Uyandığımda saat tam okuldan geleceğim saatti, bence bu bir işaretti. Uyumak yerine geziye gidebilirdim. Ya da çok mu tembelim ben?
Ve çok mu aptalım? Matematikten özel ders aldığım halde notlarım 65 ve 49. Ve ironiye bakın, genelde ilk yazılıdan 15 civarı alıp 60a çıkaranlar var. Bir kişi 100 aldı. Ama benim notum düştü! Herkesin anladığı şeyi anlayamayıp-salak beeen!-, kimsenin anlayamadıklarını anlama sorunum var. Çok sinirliyim kendime. Edebiyattanda 66 almışım. Gerçi hoca notlar gerçekten çok kötü 5alan yok felan dedi fakat... Bilemiyorum çünkü bugün gitmediğim için Ş hariç kimsenin notunu bilmiyoruuum.... Bu kadar okul muhabbeti yeter sanırım.
Gelelim asıl bana..
Kendimi soyutlanmış hissediyorum. Kimseyle konuştuğum yok, yeni okulumdakiler hariç. Ki onları da hergün görüyorum, konuşmamam imkansız.
Bazı konuşmadığım insanlarla içim rahat. Onların aramız açılsa bile yanımda olduklarını biliyorum, hissedebiliyorum.
Bazıları... Benden uzaklaştıklarını hissediyorum. Beni çok üzen bir kişi var özellikle. Kardeşlerime ekliyorum, siliyor, duvarına yazıyorum cevap bile vermiyor. Ama durumunu değiştiriyor, başkalarıyla konuşuyor. Gördüğüne ama umursamadığına neredeyse eminim. Ve bu o kadar kötü bir duygu ki, bilemezsin.

-
Evet şuan tamamen farklı bir ruh hali içindeyim. Yengemler geldi -hiç gitmiyorlar ki- yemek yemeğe gittim. Olay şöyle oldu, şalımsı şeyime çorba döktüm kalktım silmek için. O arada annemle bir şey hakkında tartıştık gibi oldu, ben ayaktayken. Geldi mal pul biberi almış eline aç ağzına dökücem felan, aklınca espri yapıyor. Açmayınca üstüme başıma döktü. Bende masaya fırlattım şalı -ki böylece içine sıçmış oldum- bağırdım çektim çıktım mutfbktan. Şimdi odamdayım kapıyı da kilitledim, hiç çıkıp uğraşmak istemiyorum. Yemeği de boğazıma dizdi!
Artık kendimi korumak istiyorum, ona güvenip gülümsediğimde, onunla konuştuğumda bir laf edip kalbimi kırıyor. Bende onunla konuşmuyorum. Zaten eskiden beri onla bir küs bir barışık olmuşumdur. Yok uyamıyoruz birbirimize. Ne benim onun laflarını kaldırabilecek bir yapım var ne onun. Bu durumun içinden nasıl çıkabilirim? Bize gelmedikleri zamanda üzülüyorum çünkü onlar evin sesi, ev onlarsız sıkıcı oluyor.. Bilmiyorum. Onlarsızın büyük bir kısmı yengem aslında. Onsuz. Ama o da kocası olmadan olmaz. Öf.
Bu kelimeyi çok kullanıyorum, yine;
SIÇTIK!


17 Aralık 2010 Cuma

uups




2010'da en mutlu olduğun şey nedir?
Böyle sorular için hiç cevabım olmuyor, sanırım olmayacakta. Çünkü yok öyle bir gün.

2010'da en üzüldüğün şey?
Sanırım G. evet o.

2010 senin için nasıl bir seneydi?
Aslında çok müthiş değildi. Ama benim için bir başlangıç oldu bu yıl. Aslında o kadar da sorun yaşamadım bu başlangıçta ve bu güzel. Müthiş değil ama aşırı sorunlu da değil. Öyle işte.

2010 a nasıl girmiştin? 2011 e nasıl gireceksin?
Kuzenimle televizyon izlerken. Aslında o da tam tuvalete gitmişti, tuvalette girdi dtbgdhdsg
Bu sene keşke gurdum da kalsam da beraber girsek yeaaa:(
ama çok imkansız görünüyor..

2010 da yapmayı çok istediğin yaptığın/yapamadığın 5 şey?
Arkadaşımda kalmak çok istemiştim işte birde Ayşe de kalmak istiyorum. O da bizde kalabilir:D
Ama olmuyor işte.. Bilmiyorum.
İphone almak istemiştim. Olmadı. N8 aldım.
Başkaa?
Heh ben odamı değiştirmek istiyorum. Olmuyor bir türlü. Ama hala istiyorum ve kararlıyım.
O kız gibi güzel profil fotolarım olsun istedim hep. Yav beni çekecek kimse bile yok ki, nasıl olsun..
Birde dans etmeyi öğrenmek istiyorum. Onu da hala istiyorum. 2010da olmadı ama.. umutluyum ya olsun.
Aslında bunlar son zamanlarda istediklerim ama daha gerisi aklıma gelmiyor zaten:D
Şu hanımın çiftliğini de sevmiyorum ya.

Di'ye öpücükler.

14 Aralık 2010 Salı

bazen..



birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil



Şu dersler beni öldürüyor blog..
Geçen hafta geometri, mat yazılıları, bu hafta ing yarın da edebiyat.
Görüyor musun aklıma gelmese şimdi hiç yazmayacağım.
Ve şu edebiyattan yardıma ihtiyacım vaar..
Cemal Süreya kimdir dostum?
Tamam herkes duymuştur tabi kii, ama gerçekten kim olduğunu kaç kişi biliyor?
Allah aşkına hocalar niye bunu bizden istiyor.
Gerçi safahat gibi zor bir kitaptan sonra Cemal Süreya zevkli..
Bu arada Di ben yokken bir sürü yazı yazmışsın yine:(
Nasıl okuyacağım ben onlarııı:D
Tamam gittim.
Çünkü ben sınava çalışmaya 9.30ta başlarım<3

7 Aralık 2010 Salı

Yaptım, olacak.

1.En sevdiğiniz kelime: Maloş

2.Nefret ettiğiniz kelime: Düşündüm çok ama yok sanırım.

3.Sizi ne heycanlandırır: Yenilikler. Ve.. sevilmek.

5.En sevdiğiniz ses: Ville'nin sesi.

6.Nefret ettiğiniz ses: Ağız şapırtısı!

7.Hangi mesleği yapmak istemezdiniz: Masabaşı bir iş yapmak istemem asla..

8.Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz: Güzel çizim yapabilmeyi gerçekten çok ama çok isterdim. Yada dans edebilmek. Ama bu konuda bir deneyimim yok, belki de yeteneğim vardır.. Hiç sanmasamda.

9.Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz: Emilie Autumn yada Marion Cotillard


10.Nerde yaşamak isterdiniz: Huzuru bulabildiğim yerde. Mesela binalara bakmayan bir yerde.

11.En önemli kusurunuz:
Kıskançlığım ve bencilliğim. Bazen bencil olabiliyorum evet..


12.Size en fazla keyif veren kötü huyunuz: Kendimi beğenirim ben ya. Beğenilcek bir yanım olmasada.. Aynayla başbaşa olunca ben çok narsist olurum.

13.Kahramanınız kim: Bana aşkı hissettirebilen insan. İşte o beni kurtarmış olur.

14.En çok kullandığınız kötü kelime: Sıçtık!

15.Şu an ki ruh haliniz: Moralsiz. Hard diskim YİNE bozuldu ve içindekiler giderse.. Büyük konuşmuyorum hayır sonra başıma geliyor, ama çok üzülürüm..

16.Hayat felsefenizi hangi slogan belirler: No one's worth it.

17.Mutluluk rüyanız: Bu sadece biri ve yüzeysel olduğumu düşünmeyin lütfen ama, popüler olmak isterdim..

18.Sizce mutsuzluğun tanımı: Tam uykuya dalarken yarın ki sayısal sınavı hatırlayıp koltuktan "sıçtık" nidasıyla fırlamak..

19.Nasıl ölmek isterdiniz: Uykumda, huzurlu.. Aslında gençken, bu yaşlardayken hiç ölüm akla gelmez, daha yapılacak çok şey var. Hepsini yapmak istiyorum ben. Bu dünyaya adımı yazdırmadan ölüp gitmemeliyim.


20.Öldüğünüz zaman cennete giderseniz Allah'ın size ne söylemesini istersiniz: Buna cevap vermeyeceğim.

Di'ye burdan öpücükleeeer, beni de mimlemesi gerçekten çok mutluluk verici<3

O zaman bende Brida ve Ancelik diyorum bu mim için:)


5 Aralık 2010 Pazar

.

Kendimi öldürmeye cesaretim olsaydı, onların acı çekmesi için bunu yapardım.
Ama suçlu olan ben değilim. Beni suçlayamassın G.
Ben farketmez dedim! Ortadaki sorunda o değil zaten. Sadece başlamasına yardımcı oldum.
Böyle olsun istemedim ki. Ben birşey demedim bile ya!
Lanet olsun.
Nerden çıktı bu iş. Evde oturuyorduk işte.

Aslında burayı açarken sadece aklımda cesaretim, gücüm olsaydı, eğer vazgeçebilseydim bazı şeylerden, acı çektirirdim demeye geldim işte.
Bazen bunu gerçekten istiyorum.
Acı çekişini görmek istiyorum. Kahroluşunu.
Dayanamayışını.
Öyle olacağını biliyorum.
Keşke..

Ama "
no one's worth it.."

4 Aralık 2010 Cumartesi

geometriden kaliyim ben sınava girmeden, rahatlarım hiç olmazsa.

olsada izlesekT.T
Ama yok işte, olmayacakta.



Rüyamda beklediğim yeni kitaplar çıkıyordu bir sürü, mutlu oluyordum sonra.
Blogun adını değiştiriyordum, daha doğrusu Türkçeye.
Çünkü brida dolayısıyla vega aklıma düştü,
when rain turn into snow : yağmur dönerken kara.
yani.
vega-ankara.
öyle.
-tam çeviri değil farkındayım.-
ama while hoşuma gitmemişti.
aslında kısa bişeyler istiyorum.
belki sen önerirsin?

28 Kasım 2010 Pazar

ağla-ağlageçer.

Dilo görünce kızma ama..
Öyle işte.

Uzağındaydım düşerken
Nasıl bilirsen öyle ol
Kabusum oldun çok oldun
İyi ki yarına yoksun

Düşledim kayboldum, konuştum ziyan oldum
Eskinin huzurunda el pençe divan durdum
Ah, devrimim benim, nedir senden çektiğim
Sen gelmedin ama ben değiştim

Hayat ne boş ne anlamsız
Neye benzerdi reklamsız
Ortağım oldun çok oldun
İyi ki yarına yoksun

Düşledim kayboldum, konuştum ziyan oldum
Eskinin huzurunda el pençe divan durdum
Ah, devrimim benim, nedir senden çektiğim
Sen gelmedin ama ben değiştim

Aldım, verdim, ben seni yendim
Kaçtın, sattın, beş paraya sattın

AĞLA, AĞLA, GEÇER

27 Kasım 2010 Cumartesi

ss


not:ben resimleri kaydederim bilgisayara, klasörlerim felan ee tabi yazamam nerden aldığımı, o yüzden eğer birine ait ise, şimdiden özürlerimi iletirim. her fotoğraf için geçerli. sonra biri bana gelip derse bu fotoğraf nerden diye bozulurum hani utanırım daha doğrusu, çalmak gibi sonuçta. aman bilmem öyle işte. bazen aldığım resimler için suçluluk duyuyorum da ondan. Ama hani koyup benim demiyorum ki canım..


böyle dev isimleri pek dinlemem aslında.
ama orda burda duyduklarım çok ilgimi çekiyor.
İndireceğim.
Ne zaman?


bon iver.
deep purple.
depeche mode.
queen.

19 Kasım 2010 Cuma

nokta koymak başlık için çözüm müdür? -gotnofriends




hem zaman first of all diye başlamak istemişimdir yani, first of all
izleyicilerim 1 kişi düşmüş ve ben çok üzüldüm buna. ciddi ciddi ya.
üf!
ne için geldiğimi bile unutup saçmalayacağım şimdi.
ama dur. evet.

-
Aslında kim olduğumu bilmiyorum.
Nelerden hoşlandığımı da.
Bulmalıyım, bulmalıyım..

Şimdiye kadar hep metal müziğe ait olduğumu düşündüm. Seviyorum tamam diyecek birşey yok.
Ama ben blues da seviyorum ben Micheal Buble dinlemekten de gerçekten zevk alıyorum. Caz dinlemekte hoşuma gidiyor..
Sonuç dersek ben kararsızım. Karşık türler hoşuma gidiyor, bazen beğendiğim şeyleri kendime bile itiraf etmekten korkuyorum. Hangi tarafa ait olduğumu bilmiyorum.
Mesela benim en'lerimde yoktur. Ben yeni tatlar aldıkça, dinledikçe, izledikçe değişirim. O an'a göre değişiyorum. Duruma göre değişiyorum. Bazen bazı şeylere bakmıyorum facebookta felan, bazı tercihleri okumak istemiyorum. Hep görüşlerden etkilenen biri oldum. Kendim olmak istiyorum.Kim beğensin yada beğenmesin, ben buyum ben bunu beğeniyorum evet sen istersen zevksiz de istersen apaçi.
Öyle.
Ve kendimi sürekli keşfetmek zorunda hissediyorum..
Yeni şeyler, yeni yerler, yeni müzikler(daha ağır basan bu tabii) yeni ŞEYLER yani.
Keşke denemeden bilebilsek ve bilemesek.
Denemek kolay olsaydı, bilemesek derdim..
Ama o kadar kolay sayılmaz bence. Öğrenciyim sonuçta ( okuyoom ben ya gibi) ben, bu tatilde iyi gezdim ama şunun bilincindeyim bu sene ben derslerden başımı kaldıramayacağım.
Çiseme soracağım nerden ders aldığını, coğrafyada dersle pek ilgilenmedim ve sınav yaklaştı. sıçtık! birde sıvamamak için..........
Birde bugünkü ziyaretlerde bir soğuk bir sıcaktı millet. Çakıcaktım ağızlarına. Sıcak olun lan cicanem gibi olun. Severim çok ben onu<3
renge bak. çook, pastel renklerle ilgilenir oldum ben.
dıfdıfdıdıf.

GOTNOLOVER.
http://fizy.com/#s/1lytci

16 Kasım 2010 Salı

come back to me for awhile


"
"Ay ışığına vuruldum ben,
başka dünyaya yansada.."



Kışı neden seviyorum biliyor musunuz?
Çünkü yorganımın altına kıvrıldığımda ısınacağımı bilirim ama ellerimin üşümesine izin vererek kitabımı okumaya devam ederim.
Ve her zaman bir pencere pervazında, elimde kahvemle yıldızlara bakarak o'nu düşünmeyi düşlerim. hani filmlerde olur ya.. hep o mistik, klasik havayla modernliğin arasında gidip geldim. Modern olmayı seçtim zamanında ve odamın hiçte 80ler havası yok. Ama her zaman sahip olamadığımı istemez miyim zaten.. Keşke öyle bir pencere pervazım olsaydı, bir binaya değil de ilham verici bir güzelliği bakabilseydim kış geceleri.
Birde karı, o minik pamuk parçalarını severim ben. Onlarla oynamayı değil de, elimde minik su damlalarına dönüşmelerini. Yağışını izlemeyi. ~when rain turn into snow demedik mi..
Ve bazen kışın soğunun sıcak bir elle, bir sarılmayla ısınmasını severim.
Bilmiyorum kış her zaman bende mistik duygular uyandırır.
Sanki uzaklarda gizemli, saklı bir sevgilim varmış gibi.
Dün itibariyle aklıma hep serendiptydeki o kaçlarına kar karışmışken romantik anlarını hatırlayağım.
"Onlar sadece çil değiller, dikkatli bakarsan samanyolunu görebilirsin"
Bu yazıyı yazmak içinde yatağımda kitap okurken miskin miskin, fırladım ve laptopu aldım.
Hep böyle aniden aklıma geliyor ve yazıyorum buraya. Sorumluluk hissetmeden, anlık duygularla.
Ve bugünde güzel akşamdı bence. Huzurluydum. Biraz.
Bilmem, hiçbirşey düşünmeyip ailemle geçirdiğim vakitler hep mutluluk dolu zaten.
Ve benim annemin özel yetenekleri var, abiminde çöplük misali bir midesi.
ISSIRIRRIM SİZİ LAN ! UPS.
Duvara yaslanıyorum ve gerçekten sırtım donmaya başladı.
Bu günlerde yeni kitaplara başlayamıyorum, sanki yeni kitaplarda eski tatları bulamayacak gibi.
Bende okuduğum kitapları okuyorum, garip bir mutluluk kaplıyor içimi.
HS ve Di.. Sanki sonrada doğru sıkılırım gibi geliyor, son raddeye ulaştıklarından. Ama saflıklarını kaybetmeseler keşke..
Böyle hissediyorum hep, bir çift birlikte olduklarında, artık tamamen birbirlerine ait olduklarında, herşeye rağmen onlar biraradalarsa mutlu oluyorum ve ilgimi kaybediyorum.
İlk tanışmaları, ilk öpücük, ilkler hep çok tatlı oysa.. Tekrar tekrar okuyup gülümsüyorum.
Nerden geldik burayaaaaaaaaaaaaaaaa?
UPS.
Mika o zaman. Geçen sınıfta ingilizce dersinde Mika ile ilgili bir soru sordum, kimse bilmiyordu fsgjsf Ay she diyen bile oldu, öl artık.
Bu yazıyı yazmamın sebebi kitap sanırım, bende çok garip hisler uyandırdı.
Daha önce okumama rağmen. Ah bilmiyorum. Birde kitaplarda hep Londra tarihi anlatılır ya bu sefer Amerika, New York'tayız *-*
Birde ben hala şikayetçiyim. Uzun süredir dergi alıyorum ordan burdan film kitap isimleri, hep not alıyorum hep kaydediyorum bir yerlere. Ama hiç okuyup izleyemiyorum. ve izleyip okuduğumda hep geç kalmış olacağım gibi hissediyorum.
Sonumuzu bile bile sevistim ben, artik gece hiç olmasa da.. "

14 Kasım 2010 Pazar

Ups.




kimse benden birşey istemesin.
gerçekten.
hayatım boyunca kendi isteklerimi bile kıçımı kaldırıp yapmadım.
istemeyin ki, kötü hissetmeyeyim ben sonra.
unutun gitsin hatta.
bir liste hazırlayın siz.
ben onu not kağıdı yığınımın arasına atayım.
yada 2008den beri alıp kapağını açmadığım dergiler.
not alıp izlemediklerim.
bu çok saçma.
herşeyin zamanı geçiyor ben keşfettiğimde.
sinir !
yine pesimist bir ruh halindeyim bak.
çıkmam ki abi.
ancak isterim ben yeni şeyler.
olmayacak şeyler.
isyankar olmak istemiyorum.
ama isteyipte alamadığım o kadar şeyin yanında..
buraya da ciddi şeyler yazamaz oldum, o anki ruh halim.
işte budur.
dur bu sefer resim koyucam.
şehlanın doğum günü. gerçekten üşenmek.
ben sadece olgun arkadaş istedim.
berrayı istedim.
onu aricam. bi zaman. tamam
tişörtümdeki kız peytona benziyor.
yiha bu güzel işte.

27 Ekim 2010 Çarşamba

fgbs

bıraktım artık ben ya.
onca zaman oldu.
ne arıyorlar ne soruyorlar. hepsi ya.
sanki anlaşmış gibi.
yalanlar, cevapsız kalan sorular.
defolun gidin hayatımdan ya !
böyle herşeyi belirsiz bırakmayın.
açık ve net olun, bitirin bu işi.
yoruldum

23 Ekim 2010 Cumartesi

I Smell A Rat

böyle küçük, şirin bir odam olsa da olurdu*-*



Rüyamda wild world çalıyordu bir yerde. ve sanki hep olmasını istediğim insanlar vardı yanımda. öyle bir mutluluktu. bağıra çağıra söyledim. ah.

Ve birinde harry potterdım. dumbledor ölüyordu. bir fotoğraf vardı ve o fotoğraftan siliniyordu. beni bırak diye sesler duyuyordum,beynimde.

Diğerinde ise supernatural etkisi.. şeytanlar, annemin içine girmiş olma ithimalleri, içten içe korku.

Ama hepsinde, hepsinin sonunda diyeyim, bir mutluluk.
Rüyaların tersi mi çıkar?


Patty Griffin - I Smell A Rat

19 Ekim 2010 Salı

Pearl Jam-Black

O çok sevdiğim şarkılardan olma. Sevdiklerimden hep sıkılırım.
Ama seni sevmeye karşı koyamıyorum. En çok sevmeye karşı koyamıyorum. Bir gün intihar edicem olum bu şarkıyı dinlerkeen.

Oh, the pictures have all been washed in black, tattooed everything... I take a walk outside.I'm surrounded by some kids at play. I can feel their laughter, so why do I sear? And twisted thoughts that spin round my head, i'm spinning, oh, i'm spinning.. How quick the star can drop away and now my bitter hands cradle broken glass. Of what was everything? All the pictures have all been washed in black, tattooed everything... All the love gone bad turned my world to black! Tattooed all i see, all that I am, all I'll be... I know someday you'll have a beautiful life,i know you'll be a sun in somebody else's sky, but why? Why ?????? why can't it be, why can't it be mine ?????



Pearl Jam - Black (live)
Yükleyen melkome. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.

17 Ekim 2010 Pazar

please dont go away



Forever 21dan sevgileeer:)
Bu los angelestan geldi, çokta güzeller..
Tabii ben kesinlikle matlarını alırdım, mat ruj her zaman tercihimdir ama hediye sonuçta.
pek yazasım yok aslında, birşeyler izliyorum..
gittim.

15 Ekim 2010 Cuma

mim*-*

Ben mim faaliyetini çok seviyorum yiaaa. Gerçi beni mimleyen, takan yok o ayrı konu..
O zamaan, konu şudur; kış neden güzeldir, neden severiz? maddeler halinde lütfen:)
Bende yazacağım ama şuan yazamam, sadece mimliyorum.
People always leave, mimlerimi listele istersen, hiç seni mimlemeyi bırakmayı düşünmüyoruuuum:D
birde lara maria köküm. eğer görürseeen; çünkü çok uzun zamandır bloga uğramadığını biliyorum..

10 Ekim 2010 Pazar

And now my bitter hands cradle broken glass

The city I once knew.. Benim seçtiğim fotoğrafın adı bu. Bir zamanlar tanıdığım şehir.
Bir zamanlar tanıdığım insanlar. Tanıdığımı sandığım hayatlar. Ben bu resimdeki hüznü sevdim.
Daha çok umutsuzluk, herşeyin sonu gibi...
Elinde sigarası ve rasgele toplanmış saçlarla bir kız. Anılarına bakıyor, artık ona ait olmayan insanların gölgelerine. Aşağı da hayat bütün ışıltısıyla devam ediyor. Arabalar, renk cümbüşü..
Ve şu evler arasında çatısı kırmızı olan bina. Sanki bir bütün oluyorlar sonunda, kızın saçlarıyla..
Pişmanlık sızıyor renkler arasından. Keşke dolu cümleler gözümün önünde geçiyor. Sigara boşvermişliği simgeliyor. Evet ölümcül, zaten ölümün pek bir anlamı da yok..
Birde şimdi çalmaya başladı da, bunlarda sanki şuan için yazılmış..;

How quick the sun can drop away
(Güneş ne çabuk batabiliyor)

And now my bitter hands cradle broken glass
(Ve şimdi üşüyen ellerim kırık camlara batıyor)

Of what was everything?
(Her şey olan?)

All the pictures have all been washed in black, tattooed everything...

(Tüm resimler siyaha boyandı, her şey karalandı…)

Saçmaladım mı ne yaptım bilmiyorum. Belki bu resim o kadar da karamsar, mutsuzluk dolu değildir. Brida tüm izleyicilerimi mimledim yazmış. Bende üstüme alındım. Aslında böyle şeyler hiç yazmam. Hayatımda yazmadım. Ne böyle yazılar ne de şiir yazmayı denedim. Neyse ne. benim blogum. istemiyorsan okuma git yeaa.

Birde Dilom belki sorarsın yine, ne oldu neden böyle karamsarsın diye yine.
Benim doğam böyle sanırım. Durup dururken herşeyi karanlık görmeye başlıyorum.
Böyle takılıyorum, yazıyorum sonra.. öyle.


Bende mimlemek istiyorum.
Konusu; Sevdiğiniz bir fotoğrafın veya resmin sizde bıraktığı etkiler, size hissettirdikleri.
Ve bunu okuyan herkesi mimliyorum:)))
Bana söyleyin eğer yazarsanız, okumak isterim..

Ama özellikle mimlemek istediklerim var.
people always leave.
piktobet.
LoneyBlood.
Abra_

...and the wizard comes .


How to Lose a Guy In 10 Days




Aslında Dilomun izle dediği filmi izlemek istiyorum.
ama gerçekten şuan, onun dediği kadar yoğun bir filmi kaldırabilir miyim bilmiyorum.
Sabah aslında güzel birşeyler olacakmış gibi mutluydum.
Ama şuan laptop kucağımda boş boş otururken pek bir mutluluk kalmadı ve hiç havamda değilim.
Sosyalleşmeye ihtiyacım var. Öyle görünsemde asla asosyal bir tip olamam.
Yanlızlıktan nefret ederim. Gerçekten.
Ve kollarım çok üşüyor burda. Başımda garip bir ağrı var.
Öyle bunları yazmama engel olucak kadar değil. Sadece güzel hissetmemi engelleyecek kadar.
Zaten duş almam gerek. Saçlarım feci ve kirli görünüyor olmalı. Ve gözlüğümün parçası kırıldı.
Kemik gözlüğümü taktım.Bu gözlük diğerine alıştıktan sonra hep burnuma baskı yapar başımı ağrıtırdı. Şimdi öyle bir baskı yok. Ama ağrının sebebi olabilir. Ama kör gibi de dolaşamam ki ! Yarın öğlen alabilirmişim gözlüğümü. Ya ben yarın okulda ne bok yiyeceğim peki?
Sorarım sana kötü monel optik?
Zıkkımın dibi. Son günlerde sürekli bunu söylüyorum.
Horozda kafamı attırdı, atarlı bir moddayım.
O bana azgın abaza felan deyince sinir oluyorum,belki öyleyim.
Evet öyleyim, ama bunları beni yargılar tarzda söylemesi çok kırıcı.
Ben birazda eğlenmek için yapıyorum, cidden o kadar da abaza değilimdir..
Ama yok, güldürmek için bişey yapınca böyle oluyor işte, ne halin varsa gör be.

How to Lose a Guy In 10 Days diye bir film izledim.
Aslında dün başladım izlemeye ama abim pcyi alınca yarım kalmıştı. Konusu fena değildi.
Ama sıkıcıydı. Hani başı sonu belliydi. O kadar eğlenmedim.. Birde o gecede giydiği sarı elbise Andieye tam olarak yakışmamıştı. Gögüsleri çok ufak ve önü dümdüz görünüyordu. Dekoltesinin bütün anlamı kaybolmuştu hani. Ama sırt kısmı güzeldi:) Ve sonu hoştu tabii. Yinede hani kötü bir ayrılıkta bitmeyeceği belliydi filmin..

9 Ekim 2010 Cumartesi

dınınııım.

sağ beyin özellikleri

1-çoğu çocuklar sağ beyinli olurlar
2-üretkenlik vardır.
3-müzikten dinlemekten hoşlanırlar
4-koku alma özellikleri gelişmiştir.
5-renk ve görme özellikleri gelişmiştir.
6-nesneleri bir bütün olarak algılarlar.
7-artistik faaliyetlerde bulunmayı çok severler.
8-zor kontrol edilebilme özelliklerine sahiptirler.
9-hayal güçleri fazla gelişmiştir.
10-hissi hareket eder, olayları teferruatlı düşünmezler.
11-insanlarla sosyal ilişkileri iyi değildir.

SAĞ BEYNİMİ KULLANIYORMUŞUM DA, ONDAN.

5 Ekim 2010 Salı

olan biten.

Şaapma hani gfrbafdadf Evet harika bir giriş. Aslında hell'e hard diskime üzüldüğüm için yazdım. Şöyle baktım açık olanlara ve hard diskimle ilgili üzüntümde yanımda olucak bir hell'i gördüm. Açık olmak zorundayım, bazen bana öyle geliyor ki sadece kendi derdiyle ilgileniyor. naber dediğinde bile. cevap veriyorum ve kötü birşey olmadıkça yorum yapmıyor direk kendini anlatıyor. bazen benim durumumla da ilgilecek kişilere ihtiyacım oluyor ama. bunu ona da söyleyeceğim. ama ben onun içtenliğinden şüphe duymuyorum. bunu bende yapıyorumdur bazen ilgilenmiyorumdur başkalarıyla, ama gerçekten dürüstçe ben ilgilenmek için gayret gösteriyorum. bazende fazla ilgileniyorum. görüyor musun ben böyle detaydaki şeytanla ilgilenen bir hastayım. bak şimdi bunu belli kişilere desem anlamayacaklar 2 saat açıklayacağım -genel olarak konuşuyorum kimseyi kastediğimden değil- ama beni direk anlayacak biri yok mu hani? belki de bu yüzden yaşımdan büyüklerle arkadaş olmaya yönelen biriyim. yaşıtlarımlada arkadaşım tabii. ama boş konuşan insanlardan nefret ediyorum. aptal şeylere gülenlerden. yeni okulumda etrafım onlarla çevrili ve dinlemesemde aptal aptal gülmem gerekiyor. işte bunu yanlızlığa tercih ettim. ama anlayanlarda var işte. Ayşe var. mesela hani. o tam benim tarzımda her konuda.. öyle çok kişide yok kafama göre. Şehla bazen beni şaşırtıyor, bazense sıkıyor. Bunu söylerken belki biraz suçlu hissediyorumdur ama herşey değişir sonuçta umarım zamanla daha iyi oluruz onunla. biri var. bu yaz onunla ne mesajlaştım.. beni yeni kişilerle tanıştırdı, çok değerli kişilerle.. şimdi cevaplarına baktığımda bazen sıcak geliyor, bazen tam sorumun karşıtı. seni seviyorum desem bende seni seviyorum örneğin. ama o benim duvarıma gelip seni seviyorum yazsa.. benim duygularım taşar yani. ben paragraf felan yazarım. onun için. ama o yazmıyor. bir yandan da cevap veriyor güzel güzel en azından. çok mu şey istemiş olurum paragraf istesem? ben istemeden verilen bir sevgi? bu arada şu sıralar humanity dinliyorum. you are a drop in the rain...

Kulaklarım feci şekilde acıyor birde. 2 sağ 2 sol deldirdim yani 3 çift oldular. ama 3.ler o kadar açıyor ki küpeyi çıkarıp bir daha takmak istemiyorum. elleyince acıyor, üstüne yatınca felan. Çok acı çekiyorum ben gtfrbsfrzabs.

Geçenlerde bershkadaydım. Aldığım şeyleri koyucaam. Belki biraz o moda bloglarına önerdiğim için ama hayır yani bende açmayacağım öyle bir blog merak etme jell.

Hırka gerekli bana, hatta dün de kurt cobain hırkası aldım. Okulda giyiyorum, evde. Havalar soğudu çünküüü. Bundan mutluyum aslında. Yağmurdan. Islanmayı sevmesemde rtgbrsvsfva Ama modeli konusunda şüphelerim var? Hayvan derisi modellerinde nefret ederim açıkçası. Bu da biraz öyle ama.. Modeli, kesimi gerçekten çok hoştu.. *-*



Ne zamandır istediğim çantayı aldım, hatta yanında dayanamayıp bu harika çantayı da aldım. O kadar benim tarzım duruyordu ki orda dayanamadım:D diğerini koymayacağım..


Bu ayakkabıya bayıldım.. Aşık oldum ! Önce turkuazını denedim. O da çok güzeldi. Ve rahatlardı.. Ama almadım. Ya sadece onu ve çantaları alacaktım yada tişört hırka felan. bende bunu bıraktım.. ama bir daha bulursam bırakmam valla:D






~

Scorpions konseri.. Gerçi biraz olaylı geçti. Yanımda bir kız ama nasıl yanımda düşüşünü hissettim. Anlamadım önce düştüğünü ben sonra ne oluyor diye dönüp baktım kız yerde yatıyor. Ilk yardım bilen biri geldi felan. Görüpte takmayanlarda vardı tabii konseri izleyen. İnsan mısınız ki siz demek istiyorum... Sonra kız kendine geldi götürdüler felan. Ay Allah korudu.
Konserden hatıralar..



Daha ön gruplar vardı burda sanırımmmm.




ben, abim. canım benim.. Benim için geldi konsere hani, grubu dinlemese de..



Ordan taksime gittik yemek yedik, donduk azıcık diyeceğim ama, kıçımız dondu !



Gizem ablam, Eyüp, Ben. bunu abim çekti. O sırada saat daha 7 felanda yeni girmiştik içeri bekliyorduk öyle.. abim köfte kokusu duyuyorum felan diyordu, aç insan...



Seviyorum hepiniziiiii. *-*



Bol resimli bir yazı oldu gerçekten. Ah birde Osman var ! Ya nedir ki osman aşkı. tamam tatlı değil demiyorum ama, abartmayalım.....
aslında aklımda yazıcak çok şey vardı ama oturunca yine uçup gittiler. aklıma geldikçe yazacağım..

26 Eylül 2010 Pazar

..

cidden 1-2 şey yazmak isterdim buraya. ama O görmemeli. yazmayacağım hayır.

18 Eylül 2010 Cumartesi

f

bir şeyi okumaya kıyamamakta güzeldir. kaydedersin felan.
unutulur gider.

8 Eylül 2010 Çarşamba

hem var hem yokmuş.

sitenin urlsini değiştirince, eski postlarda sorun oluyor onu farkettim, değiştirdiğime üzüldüm daha önce, ama böylede kalsın istemiyorum. ne yapsam ki ?
eski postları sağdan açılıyor ama, ona sevindim.. of yia. olmaz ki ama :(
bir de diyorum ki,
yerimi bilmem,
bilmem ne taraftayım.
sesimi duymam,
ne zamandır araftayım.......

....................

Çok üzülüyorum biliyor musun, daha bir kere bile canlı izlemediğim insanların yaşlanmasına, seslerini kaybetmeleri..
Dayanamıyorum tamam mı! Ville, Till.. 2side gittikçe yaşlanıyor.
Sesleri eski güçleri kaybediyor.
Oysa ben o sesler için herşeyimi verebilecek durumdayım.
Ville.. Çoktan kaybetti o kalın sesini gibi geliyor, sürekli 2001 performanslarında buluyorum kendimi.
Biraz öncede Till ile ilgili böyle bir konu okudum. Sesini inceden kalına doğru geçirirken artık daha yavaş oluşundan, sesinin daha da kalınlaşmasından bahseden bir konu. Artık yaşlanıyor, sesini de kaybediyor, gücünü, sahnedeki hareketliliği kaybediyor diyenler var.
Ben okudukça çok gücüme gidiyor.
Bir daha ne zaman görebileceğim, o güçlü sesi hala güçlüyken duyabilecek miyim..
Ville için de çok üzülüyorum. Ama Till ilgili endişelerim çok yeni, yaram çok taze..
Belki abartıyorum ama..
Sanki herşey kaçıp gidiyor zamanla ve onları yakalamam gerek gibi hissediyorum.
Ozzy geliyor, konserine gitmek çok istiyorum.
Ama söyleyemiyorum babama. Zaten aramız bir iyi bir kötü, söyleyemiyorum..
Vega. Onlarda 40 yılda bir konser veriyor, yeni albüm çıkarmıyor.. Onlarda 1 ekim. Onada gitmek isterdim.. Ve son olarak 2 ekim scorpions. Adamlar artık müzik kariyerlerine son veriyorlar. Ve ben o send me an angelı canlı dinlemeden ölemem, ölmek istemiyorum...
Till keşke biraz daha genç olsaydın ya, biraz daha.
Zaten Till iyice meçhul. Çünkü adam daha yeni geldi. Ve gidemedim işte..
Bir daha yakın zaman da gelir mi ki ? Sonisphereda gelmeyenleri getirmeyi düşünüyorlar, geçe sene gelenleri değil..
Ve bir yorum okudum. Müzik hayatlarının son demlerini yaşıyorlar, 10-15 sene felan dedi..
10-15 olsa yine iyi.. Ya grup üyelerine bişey olursa? Ya Till ben onu görmeden, dinleyemeden, tanrım çığlık çığlığa du hast Till demeden bırakırsa bu işi ? Allah korusun, aklıma getirmek bile kalbimi çarptırıyor, ya ölürse..
Kaçıyor. Herşey ellerimden kayıp gidiyor.
Arkadaşlarım gibi. Geçen yaza bakınca... Gizem gibi, ash gibi..
Gülenay. Ondan bahsetmiyorum bile, ellerimden kaydı gitti, dönmeyecek biliyorum..
Gece gece. Yine moralim bozuldu gördün mü? Babam yüzünden ki. Söyleyemiyorum da.Artık kimseyi güler yüzle ikna edicek takatim kalmadı, evet bu yaşta, ben gülümsemekten yoruldum..
Sanırım kotamı doldurdum....
Bayramda ne yapacağım bilmiyorum, nasıl gülümseyeceğim o ziyarete gittiğim millete..
Muhtemelen arka odaya gidip kulaklıklarımı takacağım..
Yoruldum ben artık. Neyse. İkna edicem babamı. Gidicem - görücem........... Lütfen Allah'ım yardımcı ol..

6 Eylül 2010 Pazartesi

swallow the sun

.............. uyu. uyu artık lan.

5 Eylül 2010 Pazar

.




gitti kuşlar biliyor musun....
evet ben öyle hayvanları seven biri felan değilim.
hevesim geçince, giderler fsgsdffads
ama kedi istiyorum..
kedi kafeste süs gibi durucak bir hayvan değilki.
yanımda, kucağımda mırlacak bir hayvan..
gerçi köpek isterim daha çok.
kediler.. nankördür kediler bilirsiniz.
köpekler öyle mii..
ama eve köpek giremezmiş işte, olmazmış.
bıktım ya.
bir an önce reşit olup kendi evime çıkıcam.
evet bok felan götürcek ama, cidden yaşicam yani..
neyse..
sanırım gülsüm bana soğuk. umarım ben yanlış düşünüyorumdur, umarım..

başlık koymaktan nefret ederim.

Christopu hatırladım da, hüzünlendim işte.
ya adam belkide yalancı bir sapıktı, nerden biliceksin Naz?
Ama ısınmıştın ona değil mi, seninle ilgilenmişti.
Şey gibi değildi;
mesela mesajlaşırken nasılsın diyor söylüyorum.
bununla ilgili birşey demiyor kesinlikle hayır, benim ne yaptığımla ilgilenmiyor.
kendi yaptığını anlatıyor felan.
ama ben her zaman mesajda bahsedilen hakkında yorum yapan, ilgilenen biri olmuşumdur..
sanırım bunu kullandırıyorum.
bunu hiç sevmiyorum.
her seferinde hayal kırıklığına uğruyorum.
ama bir kaç kişi var, bir dahakine özellikle dikkat edicem.
onlar cidden benimle ilgileniyor gibiler, cidden umursuyorlar..

.

biraz önce öyle bakarken, birilerinin tepki verdiğini farkettiğimde, mutlu oldum..
kendi kendime konuşmuyorum ne azından.
birde fizyde kendime liste yapıyorum...
açıp bırakıp sabaha kadar dinliyorum.
bir yandanda indirmeler iniyor. bir-iki gün önceki güzel klişem.
devam etmeyi düşünmüyor değilim.........

ich will.

I want purposely to be destroy..
cümleyi düzgünce kuramadım sanırım.
ama bile bile.
herşeyimle.
mahvolmak istiyorum.
yok edilmek istiyorum.
acımı çekmek istiyorum.

1 Eylül 2010 Çarşamba

thats all.

Çok kötüyüm. Çok.. Ben hiç düşünmezken böyle şeyleri, defolup ölsemde kurtulsam dedim.
Çok kötü hissediyorum. Babamla kavga ettim. Etmedik bile. Konuştu, konuştu. Bin tane kırıcı laf söyledi. Ben yemeğimi yaptım, oturdum yedim. Yüzüne bakmadım ilgilenmedim. Konuşmadım. Evet böyle, bağır çağır kavga etmek yerine sustum. artık yoruldum. Gizem.. hem suçlu hissediyorum söylediğim için, hemde kırılmıştım.. ona kırıldığımı söyledim yani. o da bunları söylemenin ne kadar kırıcı ollduğunu biliyor musun dedi.. of ne yapacağımı bilmiyorum artık. ne yapmalıyım? eskiden sorucak biri verdi.. bana akıl vericek biri.artık yok sanırım. zaten herkesi kaybediyorum.

frdg

takiplemeyi bırakan arkadaş, bari bi güle güle deseydin de bende unfollow yapsaydım, ha?

31 Ağustos 2010 Salı

47 puan.

1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz?

(a) Sabahları

(b) Öğlenden sonra ve akşama doğru

(c) Gecenin ilerleyen saatlerinde

2. Nasıl yürürsünüz?

(a) Hızlı ve uzun adımlarla
(b) Hızlı ve kısa adımlarla

(c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak

(d) Yavaş ve başı eğik

(e) Çok yavaş

3. İnsanlarla konuşurken

(a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum

(b) Ellerimi sıkarım

(c) Bir veya iki elimi belime koyarım

(d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm

(e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımı

düzeltirim

4. Dinlenirken nasıl oturursunuz?

(a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak

(b) Bacaklar çaprazlanmış olarak

(c) Bacaklarımı uzatarak

(d) Bir bacağımı altıma katlayarak

5. Çok hoşunuza giden bir şey olduğunda ne yaparsınız?

(a) Büyük bir kahkaha atarım

(b) Gülerim ama fazla sesli değil

(c) Bir kerelik gülerim

(d) Sessizce gülümserim

6. Bir partiye veya sosyal etkinliğe katıldığınızda

(a) Herkes sizi fark edecek şekilde gürültülü bir giriş mi yaparsınız?

(b) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanıdığınız birilerine mi bakınırsınız?

(c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz?

7. Çok zor bir işe dikkatinizi vermişken rahatsız ediliyorsunuz.Ne yaparsınız?

(a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım

(b) Aşırı derecede rahatsız olurum

(c) Belli olmaz.Bu iki uç arasında değişken davranışlar gösteririm

8. En çok hangi rengi seversiniz?

(a) Kırmızı veya portakal rengi

(b) Siyah

(c) Sarı veya mavi

(d) Yeşil

(e) Koyu mavi veya mor

(f) Beyaz

(g) Kahverengi veya gri

9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada

(a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız

(b) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız

(c) Hafif kıvrılmış olarak yan tarafınıza yatarsınız

(d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyarsınız

(e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız

10. Rüyanızda genellikle

(a) Düşersiniz

(b) Kavga eder veya tartışırsınız

(c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız

(d) Uçar veya yüzersiniz

(e) Genelde rüya görmezsiniz

(f) Rüyalarınız daima hoştur


41 - 50 PUAN:

İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendirici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyiliksever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar.

bu çıktı ama ben bu olduğumu düşünüyorum..
yada 2si arasındayım.
arkadaşlarım konuşunda.. eevet yukardaki gibiyim. bu utanç verici aslında.
ama kimseyi kaybetmek istemem.. o yüzden ya bu kabullenişim, geri adımlarım..
sonra pişman olmak istemiyorum. oldum. olmayacağım.


51 - 60 PUAN:

insanlar sizi heyecan verici, havai, düşüncesiz yapıda, doğal liderlik özellikleri olan, her zaman doğru olmasa da hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek isteyen, macera yaşamak için fırsatları kaçırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle aynı iş yerinde yaşamaktan zevk alırlar.



Evet aslında bu biraz daha ben. bilmem..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

posh butik




aslında sevmiyorum böyle şeyler paylaşmayı, ama bu çekiliş için, paylaşıcam artık=D
Yani ben sadece o dudak parlatıcısı için bile katılıyorum. Hemde cupcake şeklinde ! Bayıldımmm..
Katılıyorum katılmasına da hiç kazanamadım daha.. Şans işte. Umarım bunu kazanırım. Sizde şansınızı deneyin, hadi hadi.

http://poshbutik.blogspot.com/2010/08/hediyem-vaarrrr.html

22 Ağustos 2010 Pazar

Yanlışım varsa düzelt fgbvfrsbafdv

http://i4.photobucket.com/albums/y115/i_like_spoons/giveawayfinal.jpg
Bence hayatta kaçmaz bu çekişi, gerçekten harika ! kazanmak çok isteriiim.
Umarım kazanırım. Bana sanş dile, sende katılmalısın mutlaka(:

-
I think this cant be miss, really great! I want to win,so much.
I hope i will. Wish luck for me, you should join too(:

Link; http://iknowallthewords.blogspot.com/2010/08/very-merry-unbirthday-to-you-giveaway.html

I'm a cowboy, on a steel horse I ride..

Hiç giripte yazmıyorum değil mi..
okul varken daha çok yazardım lan.
Yazmakta istemiyorum.
Bütün gün yatağımda yatıp horlamak istiyorum.
Okulada gitmek istemiyorum.
Kimseyi sevmek istemiyorum.
Kırılmakta istemiyorum ben.
Ekilmek istemiyorum.
Patlamış mısıra uzun uzun bakıp sonra yemek istemiyorum.
Bu saatte burda oturmakta istemiyorum.
Kıçımı kaldırmaya üşenip Ink izlememeyide istemiyorum.
Film indirmekte istemiyorum.
Onu görmekte istemiyorum.
Yazılarına cevap vermek, hele kalp koymak felanda istemiyorum.
Annemin kocaman ayak sesleriyle gelip ilaç vermesinide istemiyorum.
/Bitiyor diye seviniyordum ilacım.
Teyzeme giderken almayı unutunca yenisini aldırdı işte./
Bir listem olmaması yüzünden sürekli kendime hadi şarkı bul da aç demek istemiyorum.
Binbeşyüz tane dergiyi okuyacağım ama sonra deyip kolilemek istemiyorum.
/2010-2009-2008-2007 yıllarının bütün okuduğum -derken işte takip etmek istediğim bile diyebilirim, okumuyorum ki- dergileri/
Binbeşyüztrilyon not almak ve ömrünün sonuna kadar bunları yapabilecek miyim izleyebilecek miyim dinleyebilecekmiyim şeklinde dertlenmek istemiyorum.
İstediğim istediğim zaten olmasın istemiyorum.
Abimler bir kerede istediğimi tamam tamam deyip beni aylarca yıllarca geçiştirsin de istemiyorum. /Sonunda patladım babaneme işte, gittim göğsüne yattım, hıçkıra hıçkıra ağladım işte. daha bugün, iftara, 8e yarım saat kala felan.. Ama işte yufka yüreğime lanet olsun ki hemen abimle içli dışlı olduk akşam. Koşturduk evde, kafasına anahtar attım azdaha tutturuyordum../
Hem cent kolejine gitmek istiyorum içimde kalmasın, hemde milletin götünü yırtıpta benim kazandığım eğitiminden emin olamadığım beyoğlundaki okula. İşte böyle bir isteğim olmasın istiyorum.Birde şişli terakki var. Orayıda istiyorum. Yarında başka birşey isteyeceğim evet. Hiç bitmiyor isteklerim ki. Bitsin istiyorum. Yalvarırım, bitsin Allah'ım.. BİTSİN ARTIK.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

when you see my face..

Şuan kendimi herşeye kapali hissediyorum. Sevdiğim, sevmediğim insanlarla konuşmaya, özellikle msnde. Yada şöyle içten bir gülüşe. Kendi benliğimde kaybolmak istiyorum bir sure ya. beni rahat birakmalarini ve sürekli gülümsemek zorunda kalmamayi. Ben bir iş yaparken ciddi ama bir konuşmada felan, sicağimdir ve duramam gülmeden, duramam. Daha doğrusu gülümsemeden. En ufak şeyden çok mutlu yada çok mutsuz olabilirim. Ama gülümsemek istemiyorum artik. Gülümsemediğimde kötü hissetmekte. Evet öyle dedim, kötü hissetmek. Inan bana birine yeterince sicak olmadiğimi düşünüp çok üzülürüm. birde öyle tip insanlar var ki, onlarla konuşurken soğuk davranir oldum. Beni bu hale getirdiler. çünkü onlar umursamaz evet. Ben değilim. Olamam ki.. Şimdi geri dönmek isterdim, geri çevrilmekten korkarak. Ve ne diye bilirim ki? Artik eskisi gibi değilim. Birileri için çaba sarf etmeye takatim kalmadiğini hissediyorum. Birakiyorum.. Dönmek istediğimde, o gücü bulduğumda ki ne kadar bulabilirsem, çok geç oluyor. kafama takilanlari bile söylemeye korkar oldum, kirilir, küser, onu da kaybederim diye. Of kafayi yiyeceğim. Duygusuz olmayi diliyorum belkide bende. Umursamazlik.ama hayir. Ben öyle olupta, benim gibi insanlari, kalbi olanlari üzmek istemezdim.. Boşversene kimin umrundayim. Kapris felan değil bu cidden. Kimin? Belki dilara. O kadar işte. çünkü ben lanet bir kiskancim. Tamam yeter. Nasil olsa kim derdime çare olabilir bunu okuyup? Allah'im nasilda birilerinin okuyup yardim etmesini bekliyorum. Bütün bu duygulara, umuda, kiskançliga, SEVGIYE.. Lanet olmasin. Mubarek gunde. Olsun mu?

15 Ağustos 2010 Pazar

we can dance until we die..

sussana kedi.

thats all.

bir takvim merakıdır gidiyor.
bana doğum günümde güzel bir takvim alın <3
böyle boş olanı çok olsun doğum günlerini felan yazıyım.
zaten kimse tınlamıyor bile doğum günümü.
dilara var bir tek.
o da gelemeyebilir.
zaten dışarı çıkmak gözümde büyüyor ama, onla buluşmak isterim.
gelmeyin ya. bende sizinkine gelmeyeceğim.
çağırında görün. hayatta gelmem.
ölürsem belki deyip iğrençlik yapmadan gidiyorum.
sevgiler. -.-

14 Ağustos 2010 Cumartesi

I GIVE YOU HELL.

when you see my face hope it gives you hell gives you heeeeell !
oha.
şarkı ciddi ciddi tanıdıklık havası veriyor bana.
çünkü şarkıyı dinlemediğimi düşünüyordum.
kim bilir kaç tane böyle bildiğimde bilmediğimi sandığım şarkı var -.-

Gives You Hell - The All American Rejects
Yükleyen guzmantube. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.

13 Ağustos 2010 Cuma

.

Oruç aklıma hep böyle kına gibi şeyler getiriyor.
Yeşil maddeler.
Garip o.o
Tabi kimse beni sahura kaldıramadığı için tutamıyorum.
sabahta ilacım var tabii.
eve gidince tutucaam.
kiyamette kopmadı hoho.
abi ne adamlar var çıkıp kıyamet bilmemne.
bugün elanur aradı.
açtım. noldu felan oldum çünkü beni araması normal değil.
bir adam niye bana gecenin bir vakti msaj atıyorsun.
sikerim ananı ...
diye başlamaz mı dfsgfrdb
üf ela amk kimin numarasıydı o.
MAL.
neyse ya.
ne yazmaya girdim?
http://www.youtube.com/watch?v=VwIY40OIAPk&feature=related
SONSUZA KADAR DİNLEYELİM <3
Anlamına takılma..

7 Ağustos 2010 Cumartesi

teksastan haberler ?

demin gizem ablamla konuştum da, yani moralimi yerine başka ne getirebilirdiii =D
orda bir yakışıklılar varmış.. yazıyolarmış felan, dedi burda götüm kalktı oraya bir gelicem felan:D ay çok eğlendiiiiim. numarasını istiyorlarmış, dalga geçiyormuş felan.
birine are you moron demiiiiş.. lady gaga konseri varmış gidicekmişte kaçırmış, gider yine... umarım hep böyle eğleniiiir ! seviyorum onu *-*

.

sanki şey istiyorum.
herkes beni sevsiin, benim en iyi arkadaşım olsun.
ama ben başkalarıyla sıkı fıkı olunca, kıskanmasınlar..
bu haksızlık olurdu evet.
ama artık dayanamıyorum jel.
konuşmaya gelince, gerçekten yanımda oluyor, msjlaşırken msnde.
gerçi son zamanlarda öyle bile konuşamıyoruz..
ama facebooka gelince.
ne benimle ilgili bir resim yüklüyor, ki bütün arkadaşlarına var.
özellikle kıskandığım birine..
yazılmış yazılar, etiketlenmiş resimler.
bana gelince..
o profilinde bilgilerin üstünde boş olan yere, istanbuldaki buluşma tarihlerini yazmış.
kalp felan.
gidemediğim cuma ve salı gününü.
ve bir günü daha.
peki benimle buluşması nerde?
o kadar resimleri istedi benden, zaten msnde konuştuğumuz tek konuydu.
yolladım, koymadı bile.
belki vakti yoktu ama..
benimle buluştuğu tarihi yazmaması, gerçekten çok kırıyor.
artık ne yapacağımı bilemiyorum.
söylediğimde saçmalamış oluyorum, güvenmiyor oluyorum.
ama ben ona herşeyimi veriyorum..
benimle buluştuğu tarihi yazmak aklına bile gelmiyor heralde.
eğer diğerlerini yazmasaydı, demezdim ben böyle.
sadece yazıp, beni dışarda bırakması çok kırıyor.
onun için resmini alıp şoplayıp altına içten bir yazı yazarken, kaç kere.
benim için yapmaması kırıyor.
belki de ulaşılmaz olmalıyım, kimseyi gerçekten umursamayan, değer vermeyen.
bu yazıları yazdığı kişi gibi.
belki o zaman değerim olur ha ?
ama desem böyle böyle, olurmu öyle şey dicek.
oluyor işte oluyor.
belki fazla umursadığım için oluyor.
çünkü onun değer verdiği biri olduğumu düşündürdü sözleriyle.
ama davranışlarında bunu göremiyorum, hiçbir zaman göremedim.
en iyisi yine dilom..
onunla dertleşmek. hep yanımda o var çünkü..

4 Ağustos 2010 Çarşamba

herşeyi bir anda silip atabiliyor. Sanki hic yaşanmamiş gibi. Sanki hiç umrunda olmamişim gibi. Ve butun kiş onu beklememişim gibi.. Siz hiç hayatinizda soylememeniz gereken şeyler söylemediniz mi? Peki asla ayrilmicaz diye soz verdiniz insan sizi terketti mi? Bu kadar kolay miydi? Evet bende bunu bir kere yaptim, itiraf ediiyorum. Ama cidden sebeplerom vardi. Bir iki laf icin degildi.. O beni resmen kullanmisti. Onun icin rsmen kavgaya girdim, ve herse yalan cikti. Olan kavgaya girmem oldu.. Bi insana ben kalp hastasiyim ve sonra bir arakadasi gelip hastanede der mi? Nasil biri yapar bunu? evlerini aradigimda annessi okuldan gelmedi demisken. Nasil bbir yalan bu?? Hastaneye kaldirildi, kalp krizi. Bak eski defterler acildi.. Ama bunun kadar kotu bisey soyledigimi sanmiyorum. Herseyi basa almayi diliyorum..

31 Temmuz 2010 Cumartesi

kal..




Döndüm..
Ve bu bilgisayar olayları çok yordu benii.
Abim döndüğü için aldı bilgisayarı.
bana laptop verdi.
ama bilgisayar..
içinde hayatım var olum.
sevgülüm o benim.
kolay kolay ayrılamicaz fdegvadvgfgs
bir de hard disk aldı işte..
diziler filmler orda.
ama için karmakarışık bildiğin.
öyle.
yarın, ondan sonra dışardayım.
aslında biraz üzülüyorum.
babamın aklı bende kalıyor.
mal kuaför bir kaşımı fazla alıp diğerini kalın bırakmış.
siçiyim ağzına.
annem bir haftaya döner eski haline didi.
umarım.
ve şebnem.. sanırım bitti.
ben istemedim böyle olsun.
belki haklıyım, haksızım.
herşeyi bir çırpıda silip attı ama.
yapmamalıydı.
bir yıldır ona mesajlar atıp, duvarına yazılar bırakıyorum.
cevapsız kalmak sinir bozucu ve patladım işte.
keşke hiç söylememiş olsaydım..
onu kaybetmek istemiyorum.
asla.
Allah'ım yardım et.
şimdii. bi sürü film indirdim onları izlemeye başlıyorum.

27 Temmuz 2010 Salı

temmuz 31 cekiyomus

kuzenime dedim ki, temmuz kac cekiyor? Cevabi ne beklersiniz, 31 mfjmdnfjdd aslinda sey dicektim, beyonce felan dinliyoruz. Broken hearted girl.. No no. No broken hearted girl. keske. Keske olmasa kirik kalpli kiz. Ama var iste..

bleed well

like st valentineeeee!
Ehe suan gunesin altinda, kulagimda him, simdi st valentinedan wicked game e gecti felan. Hayat bu jdnmnjdf ben pek bikini giymem, hep mayodur, bu sefer bikini giydim, aldimda da bi sort var.. Yok alta bikini alti olmaz, giymem yani, mal yokki dbhsnbmdh gelin cok sinirimi bozdu ama uzakta, oh rahatim. birde annemle iyi olabilsek.. Of, neyse. Ne demeye geldim? Unuttum amk. Like foolish people do... I never d neyse gittim..

26 Temmuz 2010 Pazartesi

aslindaaa sey demek icin geldim, dun.. Dun rammsteini gorme sansi yakalayip, goremedigimin 1 ayi doldu. Buraya gelmelerinin 1 ayi. Oh shit. Bunun icin yazdigima inanamiyorum.. Ama huzunlendim laaan. Oyle huzunlu huzunlu takilirken, o kafasina sicilasi gelin telefonla konusuyodu, simdi konusamiyorum da bende haberler cok felan dedi. Haberin siciyim lan orospu. Al konus ne halt konusucaksan. Sinirlendiriyor afami adami.hayir sanki cok onemli benim icin ne konustugun da dikkatle dinliyorum da, oyle de. Bende anlamadim. MAL. Gittigimiz her yerde kicimiza takilmasa olmaz. Yuzsuuuuz! Sen yeni evlisin, daha 2 haftan olmus. kalkmis kocani birakip bizimle tatile geliyosun. Sanki, sanki hayatinda tatile gitmemis bi gormemissin ya. Beni delirtiyosun. Cehenneme git. Tuvaletten cikmassam teyzem beni gondericek. Haydi gorusuuruz cell.

25 Temmuz 2010 Pazar

trust

sanırım benim moralimi bozmaya felan çalışıyor.
sevmiyorum o kızı.
sevmek zorunda da değilim.
gelmesin.
belki tanıdıkça severim.
gelsin.
bilmem.
of kafam karışık.
birde,belki bu akşam abimle istanbula dönerim. ash cevap verirse.
kim kim, nerde ne zaman öğrenmem lazım buluşmalarını...
internet kafeden selamlaaar.
diloyu bekliyorum.

20 Temmuz 2010 Salı

amk senin ctrl ~ c bana neden soylemedin

Aslinda suan cok huzurlu hissediyorum. yagmuru sevmem aslinda. Ve islanmaktan nefret ederim, hele kayan terlik giyiyosam. Parmak arama kasti olan bir terlik. Neyseki faytona bindik diyecegim ama koku mukemmeldi dude, bilemezsin.. Faytonlarin arkasinda sen benim ruyamsin felan yaziyor amk. Yarildim. Damarda verdi mi abi, tam oluyoruz. Ama burcuyla gelmek eglenceli, konusmak plan yapmak felan. Denizde voleybol oynayacağiz, bisiklet kiralicaz yada onurlarin varmis, onlari alip bineceğiz, bi suru gereksiz, ucuz hediyelik esya, kisa sortlar alisverisi felan yapacagiiiz. Ama hepsinden once bir kuafore gidicem. Kime desem denize gidicez ne saci diyor, olum bacaklardakiler oldu sac ya, onlara sekil verdircem. Ve.. Cuma gunu gizemle, ashle, peren ve elulle bulusmak cok istiyordum. Bulusucaktim da.. Ama yapamadim iste, ailemi kiramadim. Herkesi ezip gecmek istemedik. Yine gorucem kii ben onlari. Cunku gizemlerle gercekten cok eglendim, cunku kardesimi cok seviyorum. Eheh neyse cell optum oyleyseee iyi bak lan net ortamina, malum yokum bir sure..

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Wicked Smile.



Çok hayal kurdum ben blog. Halada kuruyorum. Herkes hayaldünyasında yaşadığımı söylüyor, evet belkide öyle.. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmem çünkü. Bittiğini bilsemde herşeyin, benim için hep bir umut vardır. Nolur ki olsa ? Nolur ki olmasa ? Belki de benim için herşey bitti. Bilmem. Tek bildiğim, savaşacağım. İşte o kadar.

Falcıda didi ki, ölüm yok. Lisede sorun yok. Esmer erkeklerden uzak. Ela gözlü sarışınlar yakın. Birde aklıma takılan, tam isminde yani soyadında da H ve S harfleri olan biri, onu hayatından çıkarıcaksın dedi. H. Aklıma gelen kişi malum.. Ama 2side olmalı. Kim kiii ? Hadi bakalım. Sonra üniversite senin için biraz zor bir dönem olucak dedi. Doktorunu değiştir dedi. Öyle bişeyler.

18 Temmuz 2010 Pazar

six seven times

oha.
diyerek başlıyorum sayın okuyucular.
kusuruma bakmayın.
ama bu adamla aynı şeylerimi yaşadık nedir ?
evet ben yazamazdım bu söyleri.
çok yaratıcıyımdır ya, ondan.
Ama sanki..
Sanki herşeyi tanımladı, bitirdi.
Hayır şarkıyla hiçbir ipucu yok sana !
istemiyorum, bende kalsın...
başlığa bak çekinme, o değil.

seviyorum bu tarz şeyleri *-*

* Adın? In Flames.
* Burcun? Aslan.
* Ne Düşünüyorsun? Şu dream tvde çalan şarkı kimin ki ? Şeye benziyor buried alive by loveda oynayan kadın. rockn coketada vardı.
* Ne Dinliyorsun? Dreamde çalıyor. adını bilmiyorum ve yazmıyorda başında sonunda o.o
* Nasılsın? Delircek gibi. Bir haber verse, dese sende gel. çok rahatlicam inan bana.
* Ne Hissediyorsun? Tuzlu bişeyler yemek istiyorum çünkü çok tatlı geldi sufle..
* Ne Tarz Giysi? Her zamanki ev giysileri.
* Kiminle Yazışıyorsun? Msn açık ama kimseyle konuşmuyorum. Birtek eko var. Belki yazarım ona sonra..
* Kaç Saattir Nettesin? 10 dk felan oldu.
* Netten Sonra Ne Yapacaksın? Film izlicem.
* Bugün Neye Çok Güldün? Daha öyle bişey olmadı.
* Bugün Seni Sevindiren Olay? Şimdi dreamde apocalyptica çıktııı mutlu oldum !
* Bugün Seni Üzen Olay? Giz'in cevap atmaması. Çünkü önemli konu benim için !
* Bugün Eline Geçse Kimi Dövmek İsterdin? Benden o çok taktığım konuyu saklayanı. Ama kıyamam sanırım.
* En Son Ne Yedin? Sufle.
* En Son Ne İçtin? Su ama aklıma getirdin kalkıp ilaç içicem.
* En Son Kendine Ne Aldın? Cips aldım demin *-*
* En Son Başkasına Ne Aldın? Dün 2 tane hediye aldım. Dün benim için önemli 2 kişinin doğum günüydü. Kalkıp hediyesini götürüceeem Berrinin umarım evdedir.
* En Son Ne İçin Dışarı Çıktın? Düüün, hediye almak için.

15 Temmuz 2010 Perşembe

Exit light, enter night !




Tonight I wanna see it in your eyes
Feel the magic
There's something that drives me wild
And tonight we're gonna make it all come true
'Cause girl, you were made for me
And girl I was made for you.

Aylar çok çabuk geçiyor diyorum ben sana. Ve seek and destroy ! çok kıskandım şuan. Gizem ablam texasta. Süper bir yerde çalışıyor ! Gördüğüm en büyük lunapark gibi bir şey kendisi. Bizde ranger felan sürünelim. Hayat mı bu yeaa. Zaten gizem benim tatile gitceğim gün gelcekmiş, arkadaşım gizem, kardeşim.. Onu ayarlamaya çalışıcam. Biliyor musun kaç gündür nargile diye kafayı yiyorum. Nolur bana nargile alın T.T annem vardı dün, alamadım.. adam burnumaa burnuma üfledi elmalısını, en sevdiğimi. İzmire gidicez. Aslında güzel olucak.. Keşke hala eskiden olduğu gibi Soleyle yakın olsaam. İşte o zaman çok güzel olurdu izmir. başka kim var orda ki ? Kim kim kiiiim ?

11 Temmuz 2010 Pazar

bring the snow

ooh baby baby its a wild world..
And it's breakin' my heart in two..

AND I'LL ALWAYS REMEMBER YOU LIKE A CHILD GIRL..


tekdüze.herşey.artık.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

satanın siksin seni.

Gerçekten şuan büyük bir hayal kırıklığındayım.
bunu hiç beklemiyordum ve nasıl farkedemedim, bu kadar açık ve netken.
your sweet 666 ne demek ?
ne anlarsınız bundan söyleyin bana ?
yani çarpıtma bile değil açık açık söylüyor daha ne olsun.
lanet olsun.

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Fıstık & Mıstııık



Babam bana kuş getirmiiiiiişşşşşş :D Hint bülbülüymüş, yavru daha *-* 2 tane, sıkılmasınlar diyeee. Erkek olanın gagası kırmızı ve yanakları turuncu kızın ise yanakları gri ve gagası turuncu. ben çok sevdiiiim erkeği. Erkeğin adı fıstık. Ay susmuyolar, hiç durmuyolar. Birde birbirlerinin üstüne çıkıyolar sürekliiiii:D:D

bıkbık

Bak sevgili blogum. İşte burkulmuş bir ayak ve konserden sonraki hazin sonu. Nolur biliyo musun ? sadece şişen ayağın metallicadan sonra artık krem rengi değil mordur *-* Çokta acı verir. Basamassın felan.Ama herşeye rağmen metallica için değdi. Ben rammstein yasındayım. oooof..

30 Haziran 2010 Çarşamba

Rammstein - Benzin Live from Volkerball

bu adam ne kadar insanlıktan uzak biliyo musun?
o zaman sevelim onuuu.




ICH BRAUCH BENZIIIIN !

29 Haziran 2010 Salı

which I desire..

Dinliyorum; evanescence - sweet sacrifice.
"dry your eyes and.. "

dün harika bir rüya gördüm aslındaaaa. Kuzenimle Fransaya gitmişiz. Vize pasaport bi bokumuz yok ama sorun da yok. İniyoruz bir yerde. Sadece otel gibi bir yer var. Sonra tekrar uçaktayız ama bu sefer babamlar teyzemler var. Sonra konak gibi bir yere geliyoruz. İlk katı giriş bişey yok. 2.KAT ! Maskeli balo vaaaar ! Ama sanki eski zamanlardayız, işte ilgilterenin elizabeth zamanları gibi giyinmiş çiftler, dans ediyorlar felan.. Bayılıyorum ortama sonra dışarı çıkmaya karar veriyoruz. Giyiniyoruz ama zaman şimdiki zaman yani öyle giyiniyoruz.. Ben dekolte, mini felan.. Normalde giymem ya cesaret etmişim işte. Öyle bitiyor. Yada hatırlamıyorum.. Oraya gitmek isterdim, gerçi şuan hedefim amerikada.. malum o sadece festival amaçlı, orayı sevdiğimden değil yani.


Gelelim asıl yazmak istediğimeeeeeeee.
Abi abi, o metallica var ya.. O kadar muhteşemdi ki, sakat ayağımla saatlerde bekledim, hopladım zıpladım.. Zaten ben Fuel'ın girşini duyunca bir zıpladım malum o girişte durulur mu.. Alevler çıktı diye hatırlıyorum bu şarkıda. İlk bunda mı çıkmıştı ? ALEVLERİ YÜZÜMDE HİSSETTİM. Jamesi gözümden kaçırdım bolca, abime sordum felan nerde diye.. Hep sağ tarafta buldum sonra. Köşede. Bence sağ tarafı sevdiiii. Hep ordaydı gibi geldi bana. Nedense ben konserlerde ortalarda felan oluyorum ve sağa gidiyorlar bol bol.Ama abime göre "adam sahnenin her yerinde olmaya çalıştı kızım". sonra enter sandmande çok eğlendim çünkü çok seviyorum şurayı; exit:light enter:night ! take my haaaand ! bunda da baya zıplamış olmalıyım dfgddsg şey orda aklıma gelmemişti ama şuan ciddi anlamda wherever i may roam'u çalmamalarına üzüldüm. O şarkının müziğine bayılıyoruuuum, çok. Sad but true ! o da ezbere bildiğim nadir şarkılardan olduğundan duyduğuma çok mutlu oldum ve sonuna kadar eşlik ettim. gerçi nakaratın sonundaki sad but true'yu ya hep geç söyledim ya erken ama sorun onlarda banane:D youuuuuu ! you my mask ! ve şu cümleyi severim; do, do my dirty work, scapegoat ! Tabi ben bunları yazarken evanescence gitti metallica geldi, anlat anlat canım istedi..


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiV8RMnz-B0ZXNHKwS9Ug2zx_HhEDHErDIdW-LTTprCYJ4bLUT1wp4VNGgQnLSXMF_e3Qq40wmrKIb81CMONKsxDNaMsa9B0jqAcctbD0pFMquAC3nc-0CJFx49fwsEyAGmToVNpRRsMbXt/s200/chrisbrod.jpg

Sondan başladım ama bence konserin en güzel kısmı metallicaydı. Aslında ben megadeth'ten çok umutluydum. Ama ses düzeninden midir bilmem, solistin sesi pek duyulmuyordu ve öyle çoşturucu olmadı. Yine de yine deeee Peace Sells... But Who's Buying ??? sonra Killing Is My Business... ve À Tout le Monde güzeldi.. Keşke trust'ı da çalsaydı. Yoksa çaldı da ben mi kaçırdııım ? Ya diyorum ya ben duyamadım Dave'i bildiğin.. Ama sanmıyorum şarkıyı kaçırmamışımdır. 2 cümle değil yaa(: veee CHRIS ! seksi pislik ! Tanrım bizim tarafa geldiğinde çıldırcaktım o mimikler haraketler. Iaaagh severim seni herif. Abime çek dedim. Bin kereeee. ama nedense adam bizim tarafa gelince mesaj geliyor, çekmiyor -.-


SONUÇ OLARAK HAYATIMIN KONSERİYLE BABACIM YEAA.
Abime, canım babama sevgilerimi sunarııım <3

not: resimleri de koyucam çektim o kadar da abim elinden bırakmadığı için telefonu, uyurken bile.. alamıyorum ki resimleri -.-




21 Haziran 2010 Pazartesi

And it waits for you



Bugün biraz slipknot havamdayım. O da şeyden çıktı.
Bir anket vardı en güzel sesli metal solistleri.
Ordan gördüm de aklıma esti fdsgdsfg
Şimdi de Iron maiden dinlicem bence.
Öyle düşünüyorum.
Aslında bugün elbise almaya gidicektim ama annemin işi çıktı.
Tek dolaşmayı da hiç sevmem.
HİÇ.
Birde..
Ya arada bir soğukluk var.
Ama anlamıyorum neden ?

20 Haziran 2010 Pazar

vaaaan. (metallicadan tabisi)


bi gidip bi gelir benim yutubummm.
bana benzer fdgdfsg
ay keyfim yerinde sanki.
tabii şimdi şeyin derdindeyim.
yaa konserde yağmur felan yağcakmış.
ne giyecem, ne götürcem uleen ?
biri bana yardım etsin.
ne götürcem ?
alışverişe çıkıcam görünen o ki.
bir de, rabbit içinde eğlencem ben *-*
eheh.
hadi cel, şans dile yauuu.