24 Kasım 2012 Cumartesi

You walked away from me

Tam diyorum ki tamam hadi yolla bu yazı bu kadardı, sonra yeni sekmede kendimi yeni yayında buluyorum.
Nerden çıktı bu grup ve şarkılar allasen ? Kafayı yiyorum. Sözleri çok güzel.
Hayatımdaki çoğu şeyi paylaşmaya kıyamıyorum. İstediğini de, cimri de samara, senin ne düşündüğün umrumda mı sanıyorsun?
Sonra mira blog yazılarıyla ilgili birşey demişti o zamandan beri bildiğin özellikle öyle yazıyorum. Ama refleks gibi, planlamıyorum ama ona yöneliyorum. Bu hoş değil.
Başkalarının fikirlerinden etkilenmem hiç hoş değil. Bir süredir bu yüzden fikirleri dinlemeden önce kendi düşüncelerimi kesinleştirip etkilenmemi reddetmeye çalışıyorum.

Küçükken, şarkı sözlerinin bazılarını söyleyen kişinin yazmadığını, şarkı sözlerinin satıldığını öğrenmem benim için kocaman bir hayal kırıklığıydı. Yani düşünsene o şarkıyı senelerce o adamın hisleri olduğunu düşünerek, yaşadıklarını merak ederek, kendinle- adamın sesiyle- yaşamış olabilecekleriyle- yaşadıklarınla harmanlayıp bir duygu yoğunluğu yaşıyorsun. Sonra da adamın sadece şarkı sözlerini parayla alıp okuduğunu öğreniyorsun. Aslında onun hislerini sesinde duyduğunu sanıyorsun. Belki de duyuyorsun ama yazan kişi kadar olamaz değil mi ? Demek istediğimi anlatabiliyor muyum ? Anlatamıyormuş gibi hissediyorum.

Derek/Stiles çiftini çok merak ediyorum!! Bak yine yaptım, neyse üstünde durmayacağım. Son zamanlarda gayeden o kadar etkileniyorum ki, tanımı imkansız. Şifreli konuştum evet ama anlatacak kadar açık hissetmiyorum kendimi. Gaye bir durum, vaziyet diye açıklayayım. Hemen aklınız kötüye çalışmasın da..
Gerçi izlesem, büyük ihtimalle ıyk falan olurum ama. Farklı birşey. Anlatılmıyor. Kitabını okumalıyım. Evet! Ben öyle bir kitap okursam ancak istediğimi alırım.

Şu bilgisayar başında beni en çok çileden çıkaran şeylerden biri, milyonlarca sekme ve eleyerek kapatamıyorsun da, önemliler. Kaydetmen falan lazım önce. ıyk.



Sonra da görev çubuğunda açık olan bin tane şey.

Wake up, boy.

Where the hell are you ?



Bu kadar mutsuz, üzgün, hüzünlü içimden nefret ediyorum. Kim böyle olmak ister ki ?
Sadece kusmaya çalıştığım o kadar duygu arasında kendimi bulamıyorum. Benim olanları da o boşlukta kaybediyorum.

Alışveriş delisi olmakta sucks yani. Yer imlerimdeki alışveriş klasörü o kadar taşıyor ki, öyle böyle değil.
Bir an black fridayde kendimi kaybedicem sandım, ondan da yırttık. Yine iyiyiz.

Paylaşmayı sevmeyen biri olarak benden büyük adımlar .

Blame

Her yanimin nefretle yanmaya basladigi dakikalar. Ben cok guzelim o zamanlar.

23 Kasım 2012 Cuma

Tell me why

Why is it so hard to find someone who cares about you?

Someone who cares

Bloggerin app'i dehset guzel olmus, cant believe that..
Eve gitmemi engelleyen bir guc var, 1 saat otobus bekledim, 20 dklik yol 40 dk surdu, minibuste inecegim yeri kacirdim. What the fuck?
Eve gidip bridget jones izleyecegimi yazacaktim, cunku sanki cok ihtiyacim var.
Ama benim o filmim degisti, digerini mi izlesem? Netsem?
Su markete ozmo getirsenize oclar.
Tanidik markette cok kotu birsey.herkese gulumse herkesle konus. Onu birak, herkes aldiklarini yargilasin?? Abi sanane lan sananeee. Her tanidiginin aldiklarini soruyorsun galiba. Onu ne yapacagimdan sanane?
Inanilmaz zeki, butun dersleri 100 olan biri olmak o kadar isterdim ki. Calissam olur zaten ona suphe yokta, ben kolay yolunu istiyorum. Calismadan yapacak zekiligi istiyorum. Bunu istemem de zaten aptalligimi gosteriyor. Hayatim boyunca ne zaman kolay yoldan istedigimi elde edebildim ki? Hatta Always try like a crazy, got nothing.
Simdi gidip birine esasli bir firca atmaliyim. Insani hayattan sogutan kisiler var. O kadar tutkuyla nefret ediyorum ki. En olmamasi kisiden nasil bu kadar nefret edebilirim? Insan bu kadar yakinindan nasil nefret eder. Ama inkar etmekten yoruldum. Ben cogu zaman annemden nefret ediyorum. Hayatimin buyuk bir bolumunu ederek gecirdim. Geri kalaninda ne kadar cok sevsem de, obur taraftan o kadar siddetle nefret ettim. Normalde neden bu kadar seviyorum peki? Cunku annem. Ama 2 insan nasil olur da bu kadar zit olur? Butun kavram ve tanimlarimiz, butun deger yargilarimiz. duygularimiz, davranislarimiz herseyimiz zit. Uyumlu olmaktan o kadar uzagiz ki. Sanki ben ozenmiyor muyum annesiyle arkadasi gibi arkadas olanlara? Ama hayir, bizim asla oyle olabilcegimizi dusunmuyorum. Genelde buraya kim oldugunu belirtmeden yazarim o yuzden garip geliyor, herseyi bu kadar net anlatmak.
Tartisamiyoruz bile. O benim dilimden ve soylediklerimden anlamiyor, bende onun. Onunla surekli kavga ederiz, butun kavgalarimiz da siddetli olur.Babam olmasaydi napardim? Iyi ki var. keske daha yakin olsak. Keske alip icime sokabilsem o adami. O kadar cok seviyorum ki. Gerci onunla kavgamiz daha siddetli olur cunku ayniyiz. Birbirimizin yansimasiyiz. Normalde cok iyi anlasiriz ve nadir, genelde de annem yuzunden kavga ederiz. Bazen, resmen beni annemden bile daha cok sevmesi beni cok mutlu hissetse de, hemen ardindan kotu hissettiriyor. Benimle surekli kavga halinde, ustune ustluk babam benim gercekten yanimda. iste bu, onun icin uzulmemi sagliyor. Uzulme de degil, cunku acima degil bu. Uzulmesini istemedigimden. Ayrica bak sinirim gecti bunlari yazarken ve onu da ne kadar cok sevdigimin farkina vardim. Sadece beni o kadar anlamiyor ki, aciklamam imkansiz. Beni anlayacak bir anne istemek cok mu ? Sadece beni anlasin. Yanimda olsun. Hani filmlerde olur ya, kotu seyler yapan kizlari aileleri yine de sevdikleri icin kollarlar. Annem icin boyle birsey dusunmek bile imkansiz. Onun tanimlari icinde yanlis yaptigim an beni evden atacagina ve uzulmeyecegine beni kalpten inandirmasi cok aci. Babam bile ne kadar kuralci da olsa, beni sevdigi icin bunu yapamaz gibi geliyor. Belki yapar ama, eninde sonunda o beni bulur korur kollar. Bana bu sevgiyi aktardi cunku. Hissettirdi. Unutmamak icin buraya da yazayim, bir kere annemle konusurken. Iste babanla evlenmeseydim sen olmazdin, ben olmasam sen olmazdin gibi birsey dedi. Cok ciddi bir sekilde, babam beni yine de dogururdu dedim. Hani bu mecazi ama abartma degil. O kadar cok seviliyorum ki babam tarafindan, o kadar ki beni dogurmanin bir yolunu bulur, her turlu dogururdu. Elinden geleni yapardi. Ne demek istedigimi anlayan anladi.
Sicak dus + big talk.

Lutfen, yalvaririm bir kere isler yolunda gitsin. Lutfen, Allah'im.

Is it too late?

Bugun nedense hep ciftler gozume carpti. Ilk defa hayatimda uzuldum, oyle olabilmek istedim. Ilk defa. Aklima gelen ilk kisi, onca seyden sonra t degil, adamdi. T, ilahlastirdigim kisi. Biz onunla sevgili gibi nasil olacaktik ki zaten. Ben onu sevgiden oldururdum. Yada daha da kotusu ondan bikardim. Asiriligindan. Adamla oyle olmazdi ki. We're here for each other sanki. Belong together. T ile oyle degil mi? Ne zamandan beri degil? Insanlarin bu kadar hizli degismesi cok garip. Her dakika insan hayatinda digr insanlarin konumu degisiyor, her dakika. Kimse bir demiyor lan. Bence memnun oldugumuz yerde dursun, durduralim.


Where's the truth for us to use
Cause all we seem to do is lose
Who we are and how we've tried
Are we all the same inside
It's now or never to decide

In this time are we loving
Or do we sit here wondering
Why this world isn't turning round
It's now or never

In this time are we loving
Wondering
Isn't turning round
It's now or never

22 Kasım 2012 Perşembe

Take me all the way

ipod'umun, değerlimin, aşkımın arkasında garip lekeler olmuş ve ne denediysem çıkmıyor. Kolonya, ıslak mendil hiç birşey. Deliriyorum. Yani ben bu ipod classiclere böyle aşıkken neden oluyor ki ?
Aldığım gibi kılıfa koydum, çok nadir, 1,5 senedir 10 kere çıkarmışımdır kabından birşeye bakmak için, sonra koymuşumdur yine. Nasıl oldu o lekeler allasen? Ne kadar ilgi çekici bir konu değil mi? Ama ben deliriyorum.

Tdg'e taktım ama yine, YİNE her zaman ki gibi aptal insanlar ben söylediğimde dinlemeyecekler sonra ebru gibi biri, başkası dinleticek dinleyip sevicektir. Sonra ben sana dinletmiştim daha önce ??? olacak. I hate it hate it hate it.

Someone who cares.

Bu arada muzlu ve çikolatalı pudingi karıştırarak pişirmeyi denemeyin, yani BENCE hoş olmadı ama siz bilirsiniz. Belki de beğenirsiniz kim bilir ?

Bu resim o kadar ben ki. Resmin içindeki beni bulunuz. Benin içindeki resmi bulunuz.



Livin` in a world so cold 

Counting the days 
Since you`ve gone away 
You`ve gone away from me

I`m too young 
















Nöbetçi olmak güzel birşeymiş, onu keşfettim. Bir sürü insanla muhabbetim oldu, hocaların çok tatlı olduğunu farkettim, idarenin gayet anlayışlı olduğunu. Müdürün gerçekten çok nazik ve iyi biri olduğunu. Yani zaten öyle olduğunu düşünüyordum, deneyimlemiş oldum.

Help me believe it's not the real me.

Neyse işte ne bileyim, buralar beni çok sıkıyor. Kaçıyorum.





16 Kasım 2012 Cuma

This world is only gonna break you're heart.
Teyze gel kucagimi rahat buldun galiba otur ya.

Wicked game

What's missing?

10 Kasım 2012 Cumartesi

Fragile Dreams

Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum. CS

Bazen diyorum evet bitti, bitir artık, kurtulmalısın.
Sonra insanlara bakıyorum, onlar çoktan bitirmiş, benim bile bitirdiğimi sanacak kadar bitirmiş.
Sonra kimsenin önemsemediğini de farkediyorum.

Bazılarıyla konuşacak birşeyimin olmadığını farkediyorum.
Olması gerekipte olmayanlardan.

Bazılarıyla da konuşacak dünya kadar şeyim oluyor hiçbir yere sığdıramadığım.
Bazı zamanlar oluyor ki 2 tane sınavım varken, bir sayfayı aklımı vererek okuyamadığım.

Birde bazen bloglar oluyor, okumaya kıyamadığım. Bakmaya kıyamadığım.
Kıyamadığımdan kaybettiklerim.

Elimden derin çizikler bırakarak kayıp gidenler.
Çiziklerin sadece elimde olmadığı zamanlar. 


Ayşemin bana blog yaz dediğini zaman ki mutluluklar.
Çaktırmıyorum ama.


Biri bana çok güzel yazıyorsun yeni yazı yaz dediğinde ki tepkim:


Hissettiklerim:







5 Kasım 2012 Pazartesi

O kadar cok icimi doktum ki, toparlayamamaktan korkuyorum.

D

Otobuste aglayamazsin. Otobuste aglayamazsin. Kapa ceneni. Otobuste aglayamazsin. Lanet olsun ya. Keske olsem de, herkes bunca dertten kurtulsa. KESKE OLSEM.
BEN OLMASAM DA HERKES RAHAT ETSE.

Forever?

You're not good for me baby
But baby i want you

Do think we'll be in love forever?

Black

Im spinning oooh im spinning how quick the sun can drop away
All love gone bad
Turned my world to black
All that i am, all i ever be

But why but why why cant it be why cant it be mine?

Bu sarkiyi yeniden hissedebildigime inanamiyorum.

Eve girdigimde bu bitecek ve kendime gelecegim. Ama once s.

Karanlik icim

Ne dinleyecek olsam kalbim aciyor, her sarki onu hatirlatir.
Insanlar sarkilarini kimseyle paylasmamali.

Dils

Uzun zaman once olan ve beni uzmesi cok anlamsiz olan birsey neden kalbimi bu kadar acitiyor?
Ben ona ne zaman bu kadar deger verdim?
Icinde oldugum durum o kadar komik ki.
Kalpsiz bir hircinla pembe gozluklerini gozunde unutmus bir alingan.
Alingan ne kelime, kirilgan.
Onemsemedigi birinden bile kotu bir muamele gordugunde kirilan biri.
Eger esas kisiden o muameleyi gorurse kac parcaya ayrilir?
Sonsuza kadar bu hislerde mi kalacagim peki?
O soruyu ve cevabi coktan unuttugunda, aylar sonrasinda boyle seyler yazabiliyorsam.

Yakinimda olmasini o kadar cok diledim ki bu aci veriyor.
Ben ne yaptigimi zannediyorum?

O kim farkinda degilim galiba.

Hic hayal ettigim biri degil ama tam hayallerimdeki kisi.
Hayallerimdeki kisiyi onda gormekse dunyalar kadar zor.

Karanliktan nefret ediyorum ve onun yuzunden
Hic olmadigim kadar karanliktayim.
Hicbir isik aydinlatamiyor simsiyah kalbimi.
Simdiyse birakiyorum bu sacmasapan seyi yazmayi.

Sadece kalbi kirilmis bir kizim ve bu yazinin sonsuza dek gorunmez olmasini diliyorum.

1 Kasım 2012 Perşembe

Gelsin yani

Sila -yoruldum gelsin