16 Mayıs 2013 Perşembe

bu masayla ben ölürken


Dinleyin arkadaşlar bu şarkıyı. Dinlemeyecekseniz okumayın yazımı da. Dinlenmesi lazım bu şarkının.

Niye böyle oluyor bilmiyorum, yine kayıplardayım yine kayıplardayım.
Sınav haftasının ufukta görünmesine rağmen, ders çalışmam gerektiğini bile bile, o kadar içimden gelmiyor ki bir türlü başlayamıyorum. Mesela bugün hoca çok önemli yeni bir konu islemiş ve ben bunu hiç düşünmeden gitmedim. Mesela ben bugün bazı şeyleri tehlikeye attım ama artık kendimi bu şeyler için sınırlamaktan sıkıldım. Artık canım ne isterse onu yapacağım. İstediğim şeyler için kendimi sınırlamayacağım. Belki istediğim şey oluyor ama ben mutlu oluyor muyum? Bu belki de size saçma gelecek ama ben, istediğim bir şey için çabaladığım zaman onun olmasından mutluluk duyamıyorum. Zaten ben kendimi parçaladım öyle olsun diye, kendiliğinden olmaması çok kalp kırıcı.

The Following diye bir dizi izliyorum. Başlarda deli gibi ilgi çekiciydi. Her bölüm çok heyecanlıydı ve ben sabaha kadar onu izleyip 2 saat uykuyla okula gidiyordum. -SPOILER- Ama şimdi Paul öldü, dizi çocuğun kaçırıymasıyla ilgili olmaya başladı ve bu çocuk mevzusu o kadar uzadı ki yeter artık oldum. Jacob hayallerinde bile Paul'u öldürdü -hayalkırıklığıyladolubölümoldu-. Niye bunları anlatıyorsam. Bir de dizi başlarda çok fazla Edgar Allan Poe üzerinden gidiyordu ve ben arada diziyi durdurup nefes falan almaya çalışıyordum o nevermore sahnelerinde. Umarım düzelir yahu. İyice polisiyeye kaçıyor ve ben malesef bundan hoşlanmıyorum. Genel olarak polisiye dizilerde ajanların değil, suçlu tarafın yaptıklarıyla ilgileniyorum.

Ayrıca ben telefondan çok da hoşuma giden bir yazı yazmıştım. Blogger uygulamasından yazmıştım ve uygulamayı açık bırakarak çıkmıştım. Sonra sarjım bitti kapandı falan. Açtığımda yazı gitmişti ve taslaklara da kayıt olmamıştı. Çok sinir bozucuydu, siz de dikkat edin yazılarınız gitmesin..

En sonunda, yıllardır -abartmayapıyorçünkümeliseaşıkvehiçcanlıdinleyemedi- gitmek istediğim ama bir türlü gidemediğim Melis Danışmend'in konserine gideceğim inşallah. Hep bir sorun çıktı. Ya festivalde ona yetişemedim ben gittiğimde sahneden inmişti ya barlarda çıktığı için gitmedim derkeen en sonunda gidiyorum! Tek kötü yanı, ben ilk albümüne aşığım ve yeni albüm çıkardığı için yeni şarkıları söyleyecek büyük ihtimalle. Yenileri de çok güzel ama ilk albümü, özel..
Dayanamadım şimdi tweet attım. O değil ben HASTAYIM SESİM YOK OHA NASIL SÖYLECEĞİM MELİS'LE? OLAMAZ. T.T
Diye korku dolu gerçeğin farkına vararak bu yazıyı bitiyorum. Gidip ilaç falan içeyim ne bileyim sesimi düzelteyim yarına kadar..

3 yorum:

Baykuş'un Notları dedi ki...

Bu blogger uygulamasi yer yuzundeki en berbat uygulamalardan bence. Gecmis olsun kaybolan yazim icin. Nasil sinir bozucudur bilirim.

in flames dedi ki...

Kesinlikle! Teşekkür ederim.. :)
Bu arada hoş geldin blogumaa diyeyim. :)

Baykuş'un Notları dedi ki...

Hoşbuldum! Çok hem de :)