29 Eylül 2011 Perşembe

cebimizde taşlarla

ne var ne yok

bu yanlış çok farklı
bize ayıp bize güzel.
bahçe başka oyun aynı.
yine kayıp bizi üzen.

o değil onlar değil
yine kayıp bizi üzen.

o değil onlar değil
yine kayıp bizi üzen.

bi karışsak içlerine.
cebimizde taşlarla.
hangi puşt bizi üzen?
ne var ne yok ? ne var ne yok?

aşar bizi ömrün boyu.
aşar bizi ömrün boyu dalgalar gibi ,boğuşmak zor cebimizde taşlarla.
fırlatıp atmaktansa , ağarlığıyla batsak ya, ikimizde cebimizde taşlarla.

görmesin bizi.
görmesin mümkünse.
görmesin hiç kimse.

görmesin bizi.
görmesin mümkünse.
görmesin hiç kimse.
cebimizde taşlarla

görmesin t...

Bu arada yeni hayat felsefem "kaçan kovalanır".
Kim demişse ne iyi demiş.
Sevmiceksin, bakmicaksın, kaçıcaksın.
Bak nasıl kovalıyor.
İbne, puşt, orospu çocuğu, lanet olası saçlarıyla t.
bak nasıl kovalıyor.

27 Eylül 2011 Salı

mecbursun

ne kendimi anlıyorum, ne de onu.
benimle oyun mu oynuyor, dalga mı geçiyor.
ama şuan zaten tek istediğim şeyi yapıyor.
bunu seviyorum.
beni sevmesini istemiyorum, hiçbir zaman istemedim.
flörtleşme kısmı benim ilgimi çeken.
kaçan kovalanır.
gayette güzel kaçarken,yine bozdum.
dayanamadım.
zaten gidiyor.
ben üzülmiyim de kim üzülsün.
ama yine de. bir bakış. işte bu beni uçuruyor.
o da yeter.

24 Eylül 2011 Cumartesi

iste bu canimi cok yakti. artik onunla ilgili hersey bana anilari ve canimin ne kadar yandigini hatirlatiyor. yaptiklarim, butun o maceralar, heyecanli anlatislar. gitse bir dert, gitmese. artik birsey beklemiyorum. tamda vazgecmisken beni aptal aptal umutlandiriyor. sanki tek derdim, ugrasim sensin. sen misin?

18 Eylül 2011 Pazar

angel take me far away


eevet sonunda lanet günler başlıyor. Sanırım beni burada pek göremeyeceksiniz.
Yada sadece söylenmek için burada olacağım.
Bakalım zaman ne gösterecek.
Üzüldüğüm, bir yandan da çok heyecanlandığım şeyler var okulla ilgili.
Tabi kii tatil başında planladım çoğu şeyi yapamadım -yapmadım.
Öncelik kilo vermekti tabi kii. Ama yok öyle birşey, biraz önce gayet sufle yapıp yedim yani.


bunlardan 6 tane kaldı şuan, zaten ufak ufak şeyler. Hepsini ben yemedim tabii 4 kişiydik fjngbn

Ve tumblrda lethenaiad şöyle yazmış, kesinlikle katılıyorum ;
  • Pazartesi sendromları.
  • Kargalar bokunu yemeden sıcak yataktan soğuk dünyaya uyanmalar.
  • “5 dakka dağhaağ..”lar.
  • Uyanınca bir süre yorganın desenini incelemeler.
  • Yüzünü görmek istemediğiniz insanları her gün görmek zorunda kalmalar.
  • “Neye gülüyosan söyle biz de gülelim.”ler.
  • Mini mini 1’ler, olgunlaşamamış erkekler, birbirlerini mıncıran kızlar.
  • “0.7 ucu olan var mııa?”lar.
  • Sabah uykulu olunduğu için, öğlene doğru aç olunduğu için, son derslere doğru da yorgun olunduğu için hiçbir zaman ders dinleyememeler.
  • Kötü espriler.
  • Yazılı haftası heyecanları.
(tek fark burda, üstünü çizdim)

Ve lise hayatımın son yılı başlasın.

Bir de; “Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bir günahı zili beklediğim kadar.”

şöyle alalım sizi

12 Eylül 2011 Pazartesi

burda da bir çekiliş var


evet çekiliş delisi oldum farkındayım, dayanamıyorum..
ve mullberry çantaları görünce, tabi kii hemen atladım.
buyrun efendim çekiliş.

bu da çanta için koyulan resimlerden biri, birçokta renk seçeneği var.

Son gün ise 25 Ekim.
Daha vaktimiz var :)

11 Eylül 2011 Pazar

yeni çekiliiş


Beni bu kozmetik bloglara meraklandıran kişi lynnmosa olur ve bir süre sonra onun bırakmasıyla birlikte bende bıraktım sanıyordum ama daha da büyük bir merak saldım.
Bu da katıldığım bir çekiliş.
Hediyenin bir çok renk seçeneği var, kesinlikle bayıldım, dayanamadım.

take me to the hospital

Birileri sayesinde iyi aklıma geldi. Artık konsere giden arkadaşlar edinmem gerek, çünkü konser zamanları tek gitmek çok zor, bazen imkansız oluyor.
Var mıdır benle öyle sonisphere, rockn coke yada classic rock tarzı konserlere gelecek*-*
Aklıma biri geliyor ama görmez o da heralde. Söyleyemem de yüzüne, ah aah.
Mesela sırada dredg var, gelen*-*

9 Eylül 2011 Cuma

evren bozması

bu fotoğrafı bridanın blogundan almıştım.


Ne güzel unuttum derken, rüyamda beni rahat bırakmaması hatta ona rezil olmam ne kadar hoş.
Lütfen konuyu bilenler yorum yapmasın. Umarım görmezler zaten.
Unuttuğuma inanmak istiyorum, 20sinde de o sözleri söyleceğime inanmak.
Ama kimi kandırıyorum ? Şuan öyle gerçi ama...
O zaman da öyle olacağından hiç emin değilim. Ayrıca aptal gibi yaptığım fedakarlıklardan nefret ediyorum. Yapmaya devam edeceğim öyle bırakmaya da niyetim yok. Aslında ben o gittiği zaman rahatlayıp, önüme bakabileceğim. Gitmesini ise hiç istemiyorum.
Gel beni bul beni bul beni bul.
Thor diye bir film indiriyorum. Şuan hala sevip sevmemek arasında gittiğim bir insan güzel olduğunu söylemişti ki zevklidir.
Sonra..
Son zamanlarda inanılmaz bir bilim kurguya yönelişim var ki sorma. Filmin üstünde düşünmekten, kafa yormaktan, çözmeye çalışmaktan çok zevk alıyorum.
Hele ki sonunda bir halt anlamadan bir birimize bakışımız var, kopuyorum.
Bu filmlerden sonra romantik komediler bana çok amaçsız geliyor.
Sonra..
Okuduğum bir kitap var Brenda J - Bir Avuç Aşk.
Bazı yerlerinde gözlerim doldu, bazı yerlerinde adama sinirden titredim. Tamam arzulu sahneleri güzel yazmış kadın, Virginia kesinlikle sırılsıklam aşık bunları çok net hissedebiliyorsun.
Ama adam ???? He didnt give a shit diyorum yani. Kadına o kadar şey yaptı ki.
Aşık bir adam bunları yapamaz kadına, bu kadar taş kalpli olamaz. Adam kesinlikle aşık değildi.
Nasıl sinirlendim anlatamıyorum yani. Ve kadın her seferinde ona bir kere bile bağırmadan affetti ya. İnanamadım.

Ben öyle olmam, sanırım. Gururluyum, inatçıyım ben bir aslanım.
O yaptıklarını ben kaldıramam, hiçbir sevgi kaldıramaz bana göre, biter tükenir.

Şuan sizi meraktan çatlattım sanırım gidip kitabı okumak isteyeceksiniz ama 630 sayfa ve bana göre ilk yarısında sonrası sadece meraktan okunan bir kitaptı.
Beğenenler de var tabii. Ben pek beğenmedim.. Bana ağır geldi sanırım bu yoğunluk.
Neyse, öyle işte. Annem gelip başıma dikilmeden gideyim.
Bu arada yeni bir diziye başladık, Breaking Bad. Tebii biz yeni başladık, dizi eski yeanii :D
Ama beğendim, güzeldi gayet. Tek sorun adamın gözü çok kara :S
Şimdiden 1 kişiyi öldürdüler, diğerinde de tereddütlü olsada, öldürebilir.
Ve birini bekliyorum, önce onun gelmesini istiyorum.
Benim için çok değerli ama ben de onun için değerli, hatırlanacak biri olduğumu görmek istiyorum.
Umarım gelir. umarım.
Gittim.









Ne kadar sevdim seni, ne kadar çok
Hepsini bulucam
Bir bir
Yerine koyucam
Bir bir

5 Eylül 2011 Pazartesi

burn in hell

dudaklar bana aittir efenim.

Döndüm...........
İdare eder bir tatildi diyebilirim. Gider gitmez ortasında kaldığım durum beni çok zora soktu ama son günler eğlendim.
Dizüstü edebiyat serisini tamamlamama son 3 kitap kaldı.
Tatil bitiyor, tehlikenin farkında mısınız diyorum.
Ve gidiyorum.

Sanırım izleyicim azaldım. üzüldüm ben:(