13 Ocak 2013 Pazar

We can't change


Set them free.


I said maybe, youre gonna be the one that saves me.
And after all youre my wonderwall.

I think I fell in love again ! I cant even handle his voice.
His voice keeps getting bigger in my chest, in my heart.
So maybe he is the one who's gonna save me. And after all, his H's wonderwall.

Bu yazıya da dün başladım mesela,hala burdayım.
Günlük tutmaya başladım, hep düzenli yapmak isteyip yapamadığım birşey.
Ama oraya yazınca da, buraya yazasım gelmiyor.
Burasını günlük gibi tutsam, hiç özel bir yer değil, hiç.

Sonra Larry.... 1 saat 20 dk ekrana kitlenip Larry beklemek, en fazla 5 tane yakalamak ama şuan mutlulukla gülümsemek.
Niye bilmiyorum, bana enerji veren birşey bu.
Hoşuma gidiyor bir amaç uğruna çaba harcamak.
Sürekli onun için uğraşmak.
O yüzden hayatım belirlenen amaçların dönemlerinden oluşuyor zaten.
Keyfim kaçınca arada bir sessizlik, hissizlik.
Sonra yeni bir uğraş, mutluluktan zıplamalar, kalbinin teklemesi, heyecandan kızarmalar.
İşte bu da ben, ne bileyim.
Bana iyi mi geliyor, daha mı kötü yapıyor bilmem.
Siz bilir misiniz ?


Baskalarinin dusuncelerini umursamadan, kendi dusunceni olusturup onu savunmak cok guzel birsey.
Son donemde bazi inanclar, kesifler falan sizde sahit oldunuz.

Love is love. Love is equal. That's something I believe deeply mesela.

Bu 2013'ün ilk yazısı bu arada.
Ben 2013 güzel olacak sanıyordum o kadar sevindiniz, kutladınız o yeaaa.
Ama başladığından beri ben bir sınavdan diğerine sürünüyorum.
Durum budur..

Senin hangi albümden olduğunu bir türlü bulamadım, single gibi birşeysin sanırım.
Ama nasıl bu kadar güzelsin ?
Duvarlar üstüme üstüme geliyor, düşünemiyorum sadece hissediyorum bu şarkıyı.
Tanımlamamın güzelliği tartışılmaz tabii ama..





Hiç yorum yok: