20 Ocak 2013 Pazar

crackle time



28 eylül 2012 cuma günü 4ten sonra, Ecem. Starbucksta sırada.
Ağlamaya başladı, yaşlar akıyordu ve seni seviyorum merry, neden fene geçtin, seni çok seviyorum lütfen geri gel neden fene geçtin seni çok seviyorum diye sayıkladı.
O kadar mutluydum ki, unutamıyorum.
Onu o kadar çok seviyorum hatta duygularını sadece sarhoşken ve çok üzgünken açabilmesini bile seviyorum.
Ağlayışını, gözlerindeki yaşları ve onu seviyorum, neden gittin deyişini çok seviyorum.
Onu o kadar seviyorum ki hayatımdan hiç çıkmasın istiyorum.
Seni seviyorum merry.
Seni çok seviyorum.

Bu yazı uzun süredir, yani o günden beri taslaklarımda duruyordu.
Anı olarak bazen birşeyler kaydediyorum taslaklara, yayınlamak amaçlı değil de kayıt amaçlı.
Ama neden yayınlamıyorum ki, merryi hala çok seviyorum.
Saklamamı gerektirecek birşey de yok.
Sadece aramızdaki ilişkinin çatırdadığını düşündüğüm bu zamanlarda, onu böyle hatırlamak istiyorum.
O yüzden de yayınlıyorum. Öyle yani. Kendime açıklama kısmı mı oldu burası nedir.

1 yorum:

Emilia dedi ki...

sürerliği olan bir duyguya inanmak istedim yazından sonra.
Dilerim aranızdaki çatlakları doldurur, eski halinizden de iyi olursunuz.
Yıllar boyu yanında kimseyi taşıyamayan biri olarak, öyle içten diliyorum ki bunu..