13 Ocak 2012 Cuma

bir masalın sonu


Ben yılda 2-3 kere ağlarım.
Geçen sene, yani 2011de bir kere ağladım.
Beni gerçekten umursamadığını anladığım gün.
Ama krize felan girmedim, bir kaç damla yaş ile bitti.
2012de ise çok erken başladım ağlamaya, çok.
Bugün.
Veda.
Son gün.
Gün gece hiç halim yokken gece duş aldım, saçımı yaptım süslendim.
Sabah arabada acı çekerek eyeliner sürdüm. Pantolon değil etek giydim.
Kendimi etekle her zaman daha güzel hissederim.
Son günde, beni en güzel şekilde görmesini isterdim, güzel hatırlamasını.
2-3 ders geçti, bir sınav olduk.
Onu sadece bir kere pencerenin önünde yan gözle görmüştüm.
Sonra.. Öğle tenefüsünde de orta katta kendi pencerelerindeydiler.
Brad, Bi, Mark.
Tam karşılarındaki bankta gözdeyle biraz oturduk sonra içeri girdik.
Tenefüs bitmek üzereydi. Ama hiçbir yerde yoktular.
GİTMİŞLERDİ. Evet, son bir kez görmeden.
Sadece gözlerde kalsa da, vedalaşmadan. Sessiz sedasız yokolmuşlardı.
Tamamen bitmemişti aslında ama devam da etmiyordu. Orta da değildi.
Ne olduğunu, olacağını bilmiyorum ama akşama kadar kendime gelemedim.
Tenefüsün sonunda gözlerim dolduğunda bende şaşırdım.
Ağlayan ben olamazdım. Okulun ortasında, onun için.
Akşama kadar kendime gelemedim desek yeridir.
Vedalaşamamıştık.
Buna inanamıyordum. Allah'ım Cerenin önünde nasıl ağladım ben öyle.
Aynı zamanda da dersteyim. Bir kaç kişi görüyor ağladığımı, tuğçeyle ayşe.
Onlara da yok birşey diyorum. Bıraksalar hüngür hüngür salıcam kendimi.
Sonra ecem sınavdan geldi.
Şebnem - İstiklal Caddesi Kadar.
Ağlamıyordum son yarım saattir, kendime gelmiştim azıcık.
Bu şarkıyı da o kadar sevmem.
Ama istiklal caddesinin anlamı, başkaları için olduğundan çok, çok daha fazla bizim için.
Onunla benim için.
Başladım yine ağlamaya.
Düşünüyorum, ne kadar sevmiş olabilirim ?
Sanırım insan böyle şarkıları anlamlandırmak için birşeyler yaşamalı.
Önceden de güzeldi ama,ağlatmazdı.
Tabii sürdüğüm eyeliner da artık allık olmuştu.
Kendime inanamıyorum..
Hani şey gibi oluyor, aman çok seviyordu çok ağladı arkasından sanki sürekli ağladım deyip duruyor gibi.
Ama gerçekten ben şaşırıyorum kendime. Hayatım boyunca ben böyle ağlamadım ki.
Onu çok seviyorum.
Kendime ona hayran olduğumu, saçını kestirse, kazıtsa bakmayacağımı söyleyip duruyorum.
Ama onu çok seviyorum.
Sadece seviyorum.
Bir beklentim yok.
Bir isteğim yok ondan.
Sadece onu çok seviyorum.
Sadece saatlerce gözlerine bakmak istiyorum.
Bütün sevgimi onun içine akıtmak istiyorum.
Kollarıma alıp bir daha bırakmamak istiyorum.
Göz göze geldiğimiz anlardan birinde, ben gözümü kaçırmadan anı durdurmak, öyle kalmak istiyorum işte.
Saçlarını koklamak istiyorum.
Sadece ona biraz sarılmak istiyorum.

Hayır şimdi bunları okuyup teselli etmeyin beni.
Ondan beni sevmesini istemedim ki.
Sadece kalmasını istedim.
İstese de kalamaz.
Gidiyor işte.

Kendimi kaptırınca güzel sonu yazmayı unuttum :)
Artık ağlamaktan bitkin düşmüş, amaçsızsa durakta pilavcımızda pilav yiyorduk çıkışta.
meral ayşeyi aradı. ne derse inanırsınız. sizin tayfayı istiklalde gördüm, durağa geliyorlar büyük ihtimalle.
Onların tamamen gittiği fikrine kendimi o derece alıştırmışım ki, öğlen okuldan çıkıpta bizim çıkış saatimizde durağa gelebileceklerinin hayalini bile kurmamıştım, aklıma dahi gelmemişti.
Ama ayşe tabii beklemek istemiyordu. Bende bencilim çoğu zaman farkındayım.
Ama o benden istese beklerdim, gerçekten beklerdim.
O beklemeyecekti işte, bu kadar basitti.
Ancak büyük ayşeyi önemsesin o *kıskançlık*
Tam ayşe kızıyordum, çünkü dün, cuma günü çile dolduracağına söz vermişti.
"yaaa ayşeeeeee" diyordum ki bunlar arkama bakıp pis pis sırıtmaya başladılar.
5 sn sonra ben döndüğüm de....
O kadar ağlamama değmişti, işte beklediğim veda buydu.
En çokta son görmediğimden, yüzünü, sesini, gözlerini unutacağımdan korktuğum için o kadar iyi geldi ki.
Biz otobüse bindik, onlarda onların otobüsü kalkana kadar hemen yan durakta durdular.
Doya doya baktım ona. Utanmadan baktım, şuursuzca baktım.
Nasıl olsa dönerse yakalayacağımızı bildiğinden, dönüp bakamıyordu.
Bakışlarımızı üzerinde hissettiğini biliyordum ama.
Gözlerimi ondan almam asla mümkün olamaz ki benim.
Hemde son günde.
Bana öyle güzel bir veda bıraktı ki.
İçim öyle berrak, öyle rahatladı.

Onu sadece çok seviyorum.

Ne zaman böyle deli gibi aşık oldum, bende bilmiyorum.



4 yorum:

MadamB Fashion dedi ki...

Ne güzel yazmışsın
madambfashion.blogspot.com

in flames dedi ki...

teşekkürler, birtek konu o olunca güzel yazıyorum zaten :)

Adsız dedi ki...

hassiktir beeeeeeeeeee. :(

in flames dedi ki...

Yazı kimin hakkında belli ama okumak istemedim tekrardan. Hatırlamak istemedim. Unutmak kötü mü?SENİN BLOG NİYE YOK?