5 Aralık 2019 Perşembe

You need a sinner I will

Onu yeni yeni tanıyorum daha, 
yüzümü dönmüşüm ona, başkalarının beğenip beğenmemesini dikkate alarak.
Aslında seviyorum kendimi ve bedenimi. Bütün bu toplumsal yargılar olmasa üstünde.
Artık ailemin laflarının benim doğrularım olmasına izin veremem, şevkimi kırmalarına.
Annem gene bu hafta terapi seni hiç değiştirmedi, hiçbir gelişme görmüyorum dedi.
Bu yüzden terapiye başlarken onlara söylemek istemedim.
Beklentileri olsun istemedim ama finansal olarak desteklerine ihtiyacım olduğu icin söylemek zorunda kaldım. 
Terapim hakkında onlara hiçbir açıklamada bulunmak istemiyorum ama defalarca bulundum.
Benden HALA degişmemi bekliyorlar.
Daha biraz once yeğenim icin anne babası ona “seni ödevini yapsan da yapmasan da koşulsuz seviyoruz” demeli diye konuşmuşken bir sonraki anda beni sevmek için koşul talep etti. Değişmem. Terapinin işe yaraması ve onun hep olmamı istediği ama hiç olamadığım kızı olmamdı bu talep elbet.
Ee ben de isterdim o kız tabi. Ama ben benim ve sevilmeyi hakediyorum.
Ben benim ve bedenimi sevmeyi de hakediyorum. 

Yıllarca, dile kolay 18 yıldır bu bedenden nefret ediyorum. Bazen aynada kendimi, bedenimi severken yakalayınca yanlış bir şey yapıyormuş gibi hissediyorum. Gözlerimin içine bakarak “değiş” diyorum.
Çünkü ben Vefa’ları dinledim, bedenimi sevmeyi seçtim ve şimdi Burcu’nun kuzeni gibi incecik bir kız değilim.
Ne büyük günah, ne büyük ayıp! Annecim, ben hep bir günahkardım. Sen bir günahkar yetiştirdin.
Dahası, bu günahkar günahlarıyla gurur duyuyor. Günahlarım beni ayakta tuttu bugüne kadar.
Bitmeyen eleştirileriniz, koşullu sevgi tekliflerinizde baş etmemi sağladı günahlarım.
Teşekkürler günahlarım, sizlerle ayakta kaldım ben. Varoluşumu siz başlattınız zaten.
Ah Tanrım, eğer varlığına inandığımı varsayarsak, nerden çıkardın karşıma bunca günahı.
Tanıştığıma pek memnun oldum. 




Hiç yorum yok: