27 Nisan 2014 Pazar

Touch of reality



Aslında azıcık bile suçluluk hissetmiyordum, bütün utanmazlığımla oturmuş, 5 yıl bekletmesinden sonra gelen adamı düşünüp, hangi şarkıları beraber mırıldanacağımızı düşünüyordum. Ama biraz önce mutluluğumu baltalamak isteyen diğer adam geldi ve o kadar tatlıydı ki, kimi seçeceğimi bilmiyorum. 4 yıl önce yaptığım yanlış seçimden çok pişman oldum ama şimdi olsa yine aynısını yaparım. Sadece ikisini birden yapmak isterdim. Yoksa seçtiğim şey, doğru olanıydı. Bu sene yine aynısıyla karşı karşıya kaldım ve kalbim ağrıyor ne seçeceğimi bilememekten. Sanırım daha kapalı anlatamazdım ama sizin anlamanız gereken de bu kadarı, seçemiyor olmam. Oysa hayatım boyunca çok net bir insan olmuşumdur. Hangisi benim için faydalıysa onu seçmişimdir, diğerlerini düşünmeden. Şimdi geriye bakıyorum ve bu kadar bencil olmaktan utanıyorum. Ve bunu en azından farkında olarak yapmış olsaydım diliyorum. Bencil olmak kötü bir şey ama hem bencil hem de bunun farkında olmadan hep kendinizi haklı çıkaran bir insansanız, bu vahim bir durum. Ne kadar bencil ve umursamaz olduğunuzu farketmeniz fazla zaman alıyor çünkü. Otomatik yazı denen bir şey varmış edebiyat dersinde duydum geçen. İşte! dedim. Benim blog yazmam bu işte. Çok fazla ders gördüm şimdiye kadar ama sadece edebiyatta ve sosyolojide çok fazla eğleniyorum, ilgimi çekiyor. Psikoloji dersine girdim sayılmaz, o yüzden o konu da bir şey diyemiyorum. Sizce bu beni nereye götürür? Hangi bölüme götürür? Çünkü HALA bölümler arasında da gidip geldiğim anlar oluyor. Bu yaşta böyle bir seçimi ellerime bırakmanız hiç de adil değil. Bunu her zaman büyük ve olgun olduğunu iddia eden ben söyledim bunu. Çünkü işime geldiğinde daha çocuk, gelmediğinde aklı başında ve olgun. Ve yazının tam burasında, iyi ki Seda var! dedim ve whatsappten ona cevap yazdım. Hayatımda tanıdığım en pozitif ve neşeli insan olur kendisi, ne söylersem söyleyeyim, ne olursa olsun gelir onun olumlu bir yanını bulur bana söyler ve beni dünyalar kadar mutlu eder. Onunla konuşmak öyle kolay ki. Beni her zaman dinliyor, anlıyor. Baze ona 3 gün cevap vermediğim oluyor. Ve kötü hissediyorum. Her seferinde bana kızıp saçmalama yoğunsun biliyorum yazıyor. Ve o böyle karşılık beklemeden her şeyi verdiğinde, ben de ona her şeyi vermek istiyorum. Ona dünyaları vermek istiyorum çünkü o bana dünyaları veriyor. Keşke erkek olsa lan kjbkjfg
Ha sonraaa... Lys matematik kitabı olarak fddyi almamanızı şiddetle öneriyorum. 2 soru çözebildim şimdiye kadar. Hayır zorluğundan değil, saçma!
Bahsetmesem olmaz, hala Hannibal izlemediniz mi? Dizi olan? Harika bir yapım. Sanatsal.
3. sezon çekmeyip diziyi iptal ederlerse, aptallık olur. Çünkü ortaya koydukları şey başyapıt. Utanmadan 4 kere izledim ilk bölümü. Doyamıyorum ki 2.ye geçeyim. Tabii sezonlar bittikten sonra yaptım bunu.
Duymadım demeyin, TRAVIS GELİYOR.
Sınavlarımın ortasına koymuşlar konseri, hep bundan korkuyordum ama koşarak gideceğim.
HIM GELİYOR. Kurban kessem yeridir. Bu ne kadar sevdiğimi açıklar umarım.
Bir de arctic monkeys gelse, şimdilik konser dileklerim tamam olacak. Daha çok istediğim grup var ama huzurla ölebilirim. Çok da içimde kalan kimse olmaz Alex'i de görürsem.
Iron Maiden gelebilir tekrar çekinmesin. Konser performansları tatmin edici olmasa da, başka seçenek yok.
Dershanede bütün sınıf seminer yapılmasına karşı çıkıyor olabilir ama beni inanamadığım kadar çok motive ediyor, iyi ki yapıyorlar, ben memnunum.
Almost Famous diye bir film indirdim, Essie'ciğimin favorisiymiş de, izleyen? Tumbs up or down?
Kabak çekirdeği güzel şey.
Yeğenler de.
Haydi baş baş.
Kafanız hayrolsun.


Hiç yorum yok: