20 Ağustos 2015 Perşembe

nobody can drag me down

Bu hissi, anlamını çözdüğüm şeyi kelimelere tam olarak dökebilecek miyim bilmiyorum ama unutmak da istemiyorum.
Biraz önce, belki de dünya üzerinde en sevdiğim insanın, en sevdiğim yazarın ufacık bir hikayesini okurken farkettim bunu. Belki de onu bu yüzden bu kadar seviyorumdur, bana kendimi öğrettiği için her satırda. Ben fark etsem de, etmesem de. Yazmayı da bu yüzden seviyorumdur belki ve uzun süredir yazmadığım için unutmuşumdur: yazarken de farkedip öğreniyorum, ampuller yanıyor, gözlerim ışıldıyor.
Ama o satırlarda ne farkettim, kaçıp gitmeden aklımdan hepsi, uçup gitmeden, anlatayım.
Ben, sanıyorum ki 13-14 yaşından beri düzenli olarak konsere giden bir insanım. Eğer sevdiğim bir grup geliyorsa, ben onun konserine gitmek zorundayım. Hep böyle hissettim. Bu hissi, bir şeyleri kaybedip bir daha bulamamaya olan korkuma yordum.
Ama ben hep oldukça kapalı, sınırları ve kuralları olan bir ailede büyüdüm. Çekirdek ailem öyle değildi, benim için her şeyi yaparlardı evet ama büyük aile bunu hep sınırlıyordu, sınırlayacaktı.
Konserler, benim buna bir isyanımdı. O insanların hiçbir zaman onaylamadığı, onaylamayacağı bir şeydi ve ben yıllarca sadece bunu yaparak, böyle bir isyanla kendim olabildim. Bundan vazgeçmek, onlara teslim olmak gibiydi. Onların zihinlerinin o ufak kutusuna girmek ve bir daha çıkamamak.
Kendi doğrularımı, benliğimi böyle koruduğumu düşündüm. Muhtelemen ilk seferde sadece istediğim bir şeydi ve sonradan elde etmem gereken bir şey haline geldi. İşte bu yüzden konserlerin her zaman ben de ayrı bir yeri olacak, müziğe olan büyük aşkımın yanında. Buruk bir yer belki, konserin anlamına tekabül etmemesi gereken bir yer ama varolan bir yer.

Ayrıca blog yazdıktan sonra o an aklımda çalan şarkının bir dizesini başlık yapmayı nasıl da sevdiğimi unutmuşum. Bazen blog yazmayı canım çekiyor, yazacak şeylerim oluyor. Hatta bazen telefona not alıyorum bir şeyler. Ama hiçbir zaman bilgisayarda otururken denk gelmemişti, sonunda geldi ve burdayım, mutluyum.
Çünkü roma'ya aşık değilim de neyim?

3 yorum:

deeptone dedi ki...

heeey nabeer okul nası gidiyoooo hangi konserlere gittin yaa bu yaz. romaya mı gitttin. helene yazın kayboldu. twitırda var ama buldum bakalım haber veririm sanaaa :)

in flames dedi ki...

Heyy okul güzel, bölümümü sevmiyorum şu aralar, o ayrı ama.. Bu yaz rock off'a gittim ilk aklıma gelen o <3 roma <3 hiç beklemiyordum böyle olmasını, mimari tarih seven bir insan olduğumu düşünmüyordum. İşte orda yanıldım. Tamamdır teşekkürler.^.^

Mert dedi ki...

Olsun ya evet konserlere gitmeli... :) Güzel.

Hadi ben de beklerim... :)