15 Ocak 2016 Cuma

Darling girl, only time will tell




Hayatımda hiç günlük tutabilen insanlardan olabilmeyi istemediğim bir gün olmadı. Bugün gene bir video izlerken günlük görünce aklıma düştü. Önce içimden "bana göre değil kağıt kalemle yazmak, vazgeçtim sonunda." diye düşündüm. Sonra dedim neden kağıt kalem olmak zorunda olsun, sen delirdin sanırım? Teknolojiyi günlük hayatta bu kadar çok kullanıp da bunu düşünmemiş değildim elbete. Burda karşıma çıkan sorunda düzenli olmaktı. Aslında buna düzenli olmak denir mi emin değilim. Buna daha çok katı kurallar çerçevesine girme korkusu denebilir. Orda belli bir zaman içinde yapılması gereken bir şey varsa ve özellikle bu zaman bir gün gibi bir şeyse bu bana korkunç geliyor, koşarak uzaklaşmaya başlıyorum. Ha ödevlerimin makale teslimlerin günü yok mu? Elbette var ama bir hafta, on gün yavaş yavaş yazıp kendimi hazırlıyorum ona. Son güne kalırsa büyük ihtimalle yapamam, o stres bana fazla. O yük bana fazla. Ama gene de deneyeceğim, en fazla 1 kere yazar, 1 yıl ara veririm gene bloga ne olacak. *insert gülmekten ağlayan emoji*
And here we go. Ayrı bir postla başlıyorum günlüğümü tutmaya.