23 Temmuz 2012 Pazartesi

Count on me

Genc kadinin gece boyunca gecirdigi korkulari duymus, cigliklarini isitmisti. Hatta bir noktada neredeyse yanina gidip, onu yasadigi dehsetten korumak icin kollariyla sarmalamak, bu tur bir sinavdan gecmesine gerek olmadigini soylemek gelmisti icinden.
Bunu yapmadigina simdi seviniyordu ve gencliginden dolayi kafasi karisik olsa da, kizin Ruh-eşi olmasiyla gurur duyuyordu.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Black Swan

Sevgili honeyimin verdiği fikirle, size çok güzel bir post hazırlayacağım bence sevgili izleyicileer.
Sadece kitaplığımı topluyordum ve bunu post olarak yazmak süper bir fikir.

işte ilk halimiz, gece o yatakta yatmam gerektiğini unutarak yığdım bütün kitapları.






Sonraa başladım ayırmaya. Öncelikle okudum/okumadım olarak ve sonra çeşidine göre ayırma kararı aldım.

Okuduklarım geliyor.


İşte burası okuduğum cik-lit kitaplar. Honey bak istediğin varsa söyle, zaten okudum hepsini öyle duracaklar kitaplıktaaa, çekinme :*
Bu kategori için bir kaç farklı çekim koyuyorum ki isimleri net olsun. Topluda resmen bulanık çıkmış..









Burası da tarihi romans diyebileceğim kitaplar topluluğu. Boleyn kızı da var tabi kii ilk kitap olarak ama şuan bir arkadaşımda.




Burası aşk-fantezi karışık diyebiliriz. Farkettim de, ben yaramaz bir kızım.




Burası okunmuşlar kitaplığın değişmez rafı ve başyapıtları oluyor. Çok, çok değer veriyorum bunlara. Alakaranlık o kadar olmasa da, Harry Potterlar en değerli kitaplarımdır.





Burası da hplerden sonra gelen değerliler rafım.
Vampir Akademisi 2 tane mesela, birisini istemeyerek bir arkadaşıma vermek durumda kaldığımda onsuz yapamadım, gittim bir tane daha aldım. Çift kitap serim böylece başlıyor. Yanlışlıkla aynı kitaplardan alıp durmuşum, shit.


GELELİM DAHA OKUNMAYANLARA.


Burda ebebiyat üzerine olan kitaplar ve can yayınlarından kitaplarım var. Ne çok edebi eserim varmış, çoğu da okunmamış, şaşırdım.

Aynı raf ama farklı kitaplar, eheh şöyleki kitaplığımın derinliği fazla ve bende de çok kitap var. Arka arkaya 2 sıra halinde diziyorum. Hoş değil ama durum bu :(




Ters olmuş efenim ama düzeltmeye çok üşendim, tanios kayası işte ve 2li kitap vakalarından, anladınız siz efenim.


Buraya cik-lit ve aşk beraber koydum. Okumadığım çiklit o kadar azdı ki, tek raf ayırmak çok saçma oldu.



Fantastik kitaplar rafı. En yoğun kitapların olduğu raf desem yanlış olur muu ?


Ve fantastik rafının ikinci hali, önüne korku kitapları geldi, zaten sayıca azdır, aralarına fantastikte karıştırmışım sanırsam. O kadar azlar ki :D



Aynısından 2 tane alınmış bir kitap vakası daha.



Bu kitapları nasıl tanımlarım bilmiyorum, bilim diyebilirim bazılarına. Geri kalanları da en genel tabiriyle roman. Onları birbirine yakın hissettiğim için hep aynı rafta dururlar.

Bu rafın son hali de budur



Yine aynısından alınmış kitap vakası. *aklı nerde bunun ya?*



Son olarak bunlarda kitaplığıma veda eden kitaplar. Artık onlara benim odamda yer yok, salona postalanıyorlar.





Ve bunların üstüne, ben biraz önce anneme; Anneeeeee d&rda indirim varmış kitaplar 4-5 liraymış yarın gidiyor muyuuuuuuz ?! dedim.
Sorun bende efenim bende. Kitap ve çanta görünce kendime hakim olamıyorum.
Tabi kii elektroniği de unutmayalım.
Macbook retina display sen ne güzel şeysin.

Umarım beğenirsiniiiz. Almak istediğiniz olursa yorum da bırakabilirsiniz, satmak istediğim kitaplar mevcut.

Benden bu kadaar..

20 Temmuz 2012 Cuma

stupid girl

Ah Allah'ım, o kadar çok istiyorum, o kadar çok istiyorum ki.
Teknolojiye ve teknolojik aletlere o kadar bayılıyorum ki.
Şimdi yeni yeni farketsem de, abi benimle teknolojik aletleri tartışamayanla, anlamayanla olmaz.
O kadar çok istiyorum ki!
Apple ailesi kuracağım kendime kuracağııım.
iphone- ipod touch- ipod classic ve umuyorum ki listeme ipad- macbook pro retina display eklenecek.
İnanırsam, yeteri kadar istersem olur bence.

Ayrıca artık liste yapmayı bırakıp, listeleri gerçeğe çevirme vaktimin geldiğine inanıyorum.
Düzen düzen düzen!
Düzenli olmaya bayılıyorum, keşke hep olabilsem.
Bir bir karmaşa yaşayıp herşeyi birbirine sokarken, sonra düzenlerken ki mutluluğu itiraf etmeliyim gerçi.
Başak mı olmalıymışım ben ne ?

Ah şu gözlükleri değiştirmem lazım.
Nasıl bir zevksizlikle seçmişim ben bunu, biri açıklayabilir mi ?
Zaten ebayde takip ettiğim gözlüğü unutunca, satılıp gitmiş nasıl üzgünüm.
O gece, tüm gece ona benzer gözlük aradım ama yok.

Ayrıca snape ve hermione'nin çok harika bir çift olduğunu keşfettim !
Tamam, her seferinde snapei gözümde yaşlı ve orası burası sarkmış canlandırmaktan kurtulamasamda, siriusla aynı yaşta canlandırmaya çalıştım işte efenim.

Sonraa, birine çok kırgınım.
Biliyorum o da küçüktü, şimdi anladığı şeyleri o zaman anlamıyordu ama küçükken bana yaptıklarını annem sağolsun hatırladım ve unutmam imkansız.
Ufacık bir çocuktum ve SADECE yanında oturmak isterdim, ona hayrandım. Bana öyle kötü davranmasına gerek yoktu.
Şimdi bende onun gibi, bazı çocukları, küçükleri başımda istemiyorum belki ama onlara asla o kadar kötü de davranamam, davranmam.
Neyse ne, olan olmuş hemde seneler önce ve ben daha yeni farkediyorum ne kadar yıprandığımı.
Hayran olduğunuz biri tarafından istenmemek çok zordur, biliyor musunuz?
Şimdi aramız ne kadar iyi olsa da. Ne bileyim.
Çocuktuk aslında.

Babam yeni kitaplar getirmiiiiş! Bazen beni üzse, ben bu adamı seviyorum işte ne yapayım.
Hayır hayır kitap getirdiği için falan değil, binlerce okumayı bekleyen kitabım var.
O da beni sevdiği için, beni hep düşündüğü için, sevgisini böyle hissettiğim için seviyorum ben onu.

Eve dönmek güzel ve rahatlatıcı bir duygu. Evimde olduğum kadar nerde böyle rahat olabilirim ki? Bu ev benim, istersem ortasına sıçarım duygusunu nerde bulabilirim *-*





4 Temmuz 2012 Çarşamba

Hello




Birden, honeyin çook eskiden hikayesini koyduğu şarkıyı açtım. Aynen onun yaptığı gibi koyoyorum buraya.
Ve öyle güzel ki, yine duygulandım.
Ve sonra bütün o linklere bakarken, içim hüzünle doldu.
Ne kadar özeldi, ne kadar kırılgandı.
Bilmiyorum bana özel geliyor. Eskisi gibi olabilseydi, o ortamı yakalayabilseydik.

Pörp takıntım geldi aklıma, sonra porselen bebeki hiç okumadığım için kötü-suçlu hissettim.
Uzun süredir honey ile yazıları hakkında konuşmadığımızı farkettim, hala yazıyor mu ki ?
Edebiyatı çok sevdiğim bir kez daha dank etti. Hayır sadece öyle, bazılarının tanımlayacağı gibi romantik kız işi şeyleri sevmiyorum beni saçma sapan hikayelerden hoşlanmıyorum. Edebiyatı seviyorum işte.
Keşke melody'i yani Ezgi'yi tanıyabilseydim diye geçirdim içimden.
Aslında biraz tanıyordum ama hiç yeterli olmamıştı, hiç arkadaş sohbeti olmamıştı.
Onun yazılarına deliriyordum ama hikayesi bitince de unutup gidiyordum.
Kendime kızıyorum, neden böyle vefasız olmak zorundayım ?
Değer verdiklerimi ve vermediklerimi de böyle umursamazca unutmak ve dünyama gömülmek zorundayım ?
Neden bazen, mahremiyet ve yalnızlık istediğim için insanları kendimden uzaklaştırıp, geri alamayacağım davranışlar da bulunuyorum ?

One tree hill'e başladım, en baştan.
Sanki şey gibi geldi, "ilk izlediğimde diziyi, tamda yaşımın ihtiyacı bölümlermiş.
O yüzden de çok sevmişim. Ama şimdi bunun için biraz büyüğüm."
Birşeyi çok sevdiğimi hatırlayıp, onu çok güzel anılarla hatırlayıp sonra onu okuduğumda, izlediğimde yada her neyse ona uygun bir eylem yaptığımdaki, hatırladığım kadar güzel olmadığı duygusu ve hayallerimin çöküşü çok berbat.
Keşke hatırladığım gibi bırakmaya da biraz cesaretim olsaydı, değil mi ?
Heey biliyor musun son günlerde salak salak kendime kızışlar, pişmanlıklar bilmemleler. Duygusal hikayeler, görülen resimler. Ve onların rüyalarıma girmesi. Sonra tekrar görülen resimler ve benim lanetlerim.
Ne silmeye cesaretim var ne de konuşarak kendimi küçük düşürebilirim.
Birgün silme cesarete bulacağım. Ama bugün, o gün değil.
HEY DOSTUM, KALDIR O ÜZGÜN KIÇINI DA GÜLÜMSE BİRAZ DEMEK İSTİYORUM KALIN KAFAMA.
En azından annemin aldığı deoatak o kadar güzel çicek kokuyor ki, her yanımdan mis gibi kokular yayılmasıyla mest oluyorum.

3 Temmuz 2012 Salı

past or future ?

ALL I EVER WANTED WAS YOU MY LOVE.

Kalbimi kırıyor, çünkü bana birşeyleri, birilerini hatırlatıyor.

Nixie

Hallam yarabbim şaka mı bu ?
Üzülmek için o kadar da sebebim yok, birşey olmadı.
Sadece aptal bir drama okuyorum ve kendimi korkunç hissediyorum.
Baştaki inanılmaz güven ve birliktelik ve şimdi olanlar.
Bu, kalbimi kırıyor.
Bu kız, o kadar iyi yazıyor ki, kalbim çok kırılıyor.
Sanki gerçekmiş gibi. Sanki o, benmişim gibi.
Ve buraya bile yazmak, içimi dökmek o kadar zor ki.
Böyle anlarda, onun kadar yalnız hissediyorum. falling down, deep inside.
bury me deep inside your heart.
Belki ville iyi gelir. Yada daha da kötü olur.

just like a heaven. sorry i meant hell.


bu avatarı çok seviyorum, o kadar ben ki.

Lost and lonely.
Bazen aynen böyle.
Kararlı olmak istiyorum.
Çünkü yapmam gereken şeyler var.
Ama son dönemde, eskiden bulduğum o ufacık gücü bile bulamıyorum kendimde.
Lost and lonely deyişi o kadar güzel ki.
O kadar duygusalım ki şu günler de.
Gözlerim sürekli doluyor, her izlediğime, okuduğuma.
Ama tabi kii ağlamıyorum - ağlayamıyorum.
Bir ara da herşeye ağlıyordum.
Tanrım, özlediğim çok şey var.

lost and lonely youu

2 Temmuz 2012 Pazartesi

put a record on



giderek azalan izleyicilerim, beni üzüyorsunuz.
yazmıyorsam ne olmuş ?
tatillerde hep böyle olurum.
kimseyi arayıp sormak istemem, sadece kuzenim.
bu yüzden de pek olay yaşamam, dertleşmem.
tam bir tatil olur anlayacağınız, üzüntüsüz, stressiz.
yeni seneden inanılmaz korkuyorum, ecemin beni bırakmak istememesinden çok korkuyorum.
çünkü o çok.. nasıl desem, ne hissederse doğru çıkan bir insan.
onun hislerine güvenmeyi ve o ne derse onun doğru olacağını, binlerce kez yanlışı seçerek doğruladım.
şimdi yine onun istemediği birşey yapıyorum ama elimde değil.
durumlar beni buna sürükledi.
o kadar çok sebep var ki o sınıfa geçmek için.
geçmek zorundayım. yapamam yoksa. inanıyorum. keşke ecemde beni böyle korkutmasa.
senin mutlu olman için ne yapıyorsam yapıyorum diyor ama biliyorum ki ayrılmamı hiç ama hiç istemiyor.
her zaman, hisleri böyle kuvvetli biri olmak istemişimdir.
ama değilim işte. bence değilim yani.
grab a beer and disappear with me.
elçin paylaştığından beri bu şarkıyı dinliyorum, deliricem.
i put a record on.
eskiden hep şifreler takma adlar falan, şimdi isimlerini kullanmaz garip geldi.
ama sonuçta kötü birşey yazmıyorum jkdfgbjkgdf
sabahtan beri bir hikayeye takıldım kaldım, bir türlü istediğim yere gelmiyor.
melodi, yani ezgi hikayeyi çocukluklarından başlattı ve büyümediler gitti yahuu.
bırakamıyorum, istediğim yere de gelmiyor. bir yandan da endişeliyim.
önceki hikayesini 50de bitirmiş mesela, bu da 46. bitmeden yetişşem iyidir. ee hikaye 2010dan beri devam ediyor. bi dk ? 2010 mu? yok lan saçmalamadım olur mu öyle.
ama kontrol ettim ve gerçekten de 2010. ŞOK.
honey nerelerde bilmiyorum bu arada. hiçbir zaman onunla mesajlaşmada çok iyi olamadık.
yani o honey tamam, onunla asla kötü olamam ama msndeki gibi de güzel konuşulmuyor.
ya ben unutuyorum cevap atmıyorum ya o falan, kopuyor.
öyle de bir sorunum var evet. cevap vermeye inanılmaz üşeniyorum.
mesajınızı görmedim falan dersem, inanmayın he görüyorum da cevap yazmaya üşeniyorum.
mesajlaşmaya benden daha üşenen biri olamaz.
hele de bilgisayarım açıksa, hayatta ilgilenmem telefonda.
kısmetse, doğum günümde ipad almak istiyorum bu arada izleyicilerim, hala orda bir yerlerdeyseniz hani. ordan daha da aktif olma imkanım olur diye düşünüyorum. esen kalın efenım.