31 Ağustos 2010 Salı

47 puan.

1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz?

(a) Sabahları

(b) Öğlenden sonra ve akşama doğru

(c) Gecenin ilerleyen saatlerinde

2. Nasıl yürürsünüz?

(a) Hızlı ve uzun adımlarla
(b) Hızlı ve kısa adımlarla

(c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak

(d) Yavaş ve başı eğik

(e) Çok yavaş

3. İnsanlarla konuşurken

(a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum

(b) Ellerimi sıkarım

(c) Bir veya iki elimi belime koyarım

(d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm

(e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımı

düzeltirim

4. Dinlenirken nasıl oturursunuz?

(a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak

(b) Bacaklar çaprazlanmış olarak

(c) Bacaklarımı uzatarak

(d) Bir bacağımı altıma katlayarak

5. Çok hoşunuza giden bir şey olduğunda ne yaparsınız?

(a) Büyük bir kahkaha atarım

(b) Gülerim ama fazla sesli değil

(c) Bir kerelik gülerim

(d) Sessizce gülümserim

6. Bir partiye veya sosyal etkinliğe katıldığınızda

(a) Herkes sizi fark edecek şekilde gürültülü bir giriş mi yaparsınız?

(b) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanıdığınız birilerine mi bakınırsınız?

(c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz?

7. Çok zor bir işe dikkatinizi vermişken rahatsız ediliyorsunuz.Ne yaparsınız?

(a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım

(b) Aşırı derecede rahatsız olurum

(c) Belli olmaz.Bu iki uç arasında değişken davranışlar gösteririm

8. En çok hangi rengi seversiniz?

(a) Kırmızı veya portakal rengi

(b) Siyah

(c) Sarı veya mavi

(d) Yeşil

(e) Koyu mavi veya mor

(f) Beyaz

(g) Kahverengi veya gri

9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada

(a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız

(b) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız

(c) Hafif kıvrılmış olarak yan tarafınıza yatarsınız

(d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyarsınız

(e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız

10. Rüyanızda genellikle

(a) Düşersiniz

(b) Kavga eder veya tartışırsınız

(c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız

(d) Uçar veya yüzersiniz

(e) Genelde rüya görmezsiniz

(f) Rüyalarınız daima hoştur


41 - 50 PUAN:

İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendirici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyiliksever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar.

bu çıktı ama ben bu olduğumu düşünüyorum..
yada 2si arasındayım.
arkadaşlarım konuşunda.. eevet yukardaki gibiyim. bu utanç verici aslında.
ama kimseyi kaybetmek istemem.. o yüzden ya bu kabullenişim, geri adımlarım..
sonra pişman olmak istemiyorum. oldum. olmayacağım.


51 - 60 PUAN:

insanlar sizi heyecan verici, havai, düşüncesiz yapıda, doğal liderlik özellikleri olan, her zaman doğru olmasa da hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek isteyen, macera yaşamak için fırsatları kaçırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle aynı iş yerinde yaşamaktan zevk alırlar.



Evet aslında bu biraz daha ben. bilmem..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

posh butik




aslında sevmiyorum böyle şeyler paylaşmayı, ama bu çekiliş için, paylaşıcam artık=D
Yani ben sadece o dudak parlatıcısı için bile katılıyorum. Hemde cupcake şeklinde ! Bayıldımmm..
Katılıyorum katılmasına da hiç kazanamadım daha.. Şans işte. Umarım bunu kazanırım. Sizde şansınızı deneyin, hadi hadi.

http://poshbutik.blogspot.com/2010/08/hediyem-vaarrrr.html

22 Ağustos 2010 Pazar

Yanlışım varsa düzelt fgbvfrsbafdv

http://i4.photobucket.com/albums/y115/i_like_spoons/giveawayfinal.jpg
Bence hayatta kaçmaz bu çekişi, gerçekten harika ! kazanmak çok isteriiim.
Umarım kazanırım. Bana sanş dile, sende katılmalısın mutlaka(:

-
I think this cant be miss, really great! I want to win,so much.
I hope i will. Wish luck for me, you should join too(:

Link; http://iknowallthewords.blogspot.com/2010/08/very-merry-unbirthday-to-you-giveaway.html

I'm a cowboy, on a steel horse I ride..

Hiç giripte yazmıyorum değil mi..
okul varken daha çok yazardım lan.
Yazmakta istemiyorum.
Bütün gün yatağımda yatıp horlamak istiyorum.
Okulada gitmek istemiyorum.
Kimseyi sevmek istemiyorum.
Kırılmakta istemiyorum ben.
Ekilmek istemiyorum.
Patlamış mısıra uzun uzun bakıp sonra yemek istemiyorum.
Bu saatte burda oturmakta istemiyorum.
Kıçımı kaldırmaya üşenip Ink izlememeyide istemiyorum.
Film indirmekte istemiyorum.
Onu görmekte istemiyorum.
Yazılarına cevap vermek, hele kalp koymak felanda istemiyorum.
Annemin kocaman ayak sesleriyle gelip ilaç vermesinide istemiyorum.
/Bitiyor diye seviniyordum ilacım.
Teyzeme giderken almayı unutunca yenisini aldırdı işte./
Bir listem olmaması yüzünden sürekli kendime hadi şarkı bul da aç demek istemiyorum.
Binbeşyüz tane dergiyi okuyacağım ama sonra deyip kolilemek istemiyorum.
/2010-2009-2008-2007 yıllarının bütün okuduğum -derken işte takip etmek istediğim bile diyebilirim, okumuyorum ki- dergileri/
Binbeşyüztrilyon not almak ve ömrünün sonuna kadar bunları yapabilecek miyim izleyebilecek miyim dinleyebilecekmiyim şeklinde dertlenmek istemiyorum.
İstediğim istediğim zaten olmasın istemiyorum.
Abimler bir kerede istediğimi tamam tamam deyip beni aylarca yıllarca geçiştirsin de istemiyorum. /Sonunda patladım babaneme işte, gittim göğsüne yattım, hıçkıra hıçkıra ağladım işte. daha bugün, iftara, 8e yarım saat kala felan.. Ama işte yufka yüreğime lanet olsun ki hemen abimle içli dışlı olduk akşam. Koşturduk evde, kafasına anahtar attım azdaha tutturuyordum../
Hem cent kolejine gitmek istiyorum içimde kalmasın, hemde milletin götünü yırtıpta benim kazandığım eğitiminden emin olamadığım beyoğlundaki okula. İşte böyle bir isteğim olmasın istiyorum.Birde şişli terakki var. Orayıda istiyorum. Yarında başka birşey isteyeceğim evet. Hiç bitmiyor isteklerim ki. Bitsin istiyorum. Yalvarırım, bitsin Allah'ım.. BİTSİN ARTIK.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

when you see my face..

Şuan kendimi herşeye kapali hissediyorum. Sevdiğim, sevmediğim insanlarla konuşmaya, özellikle msnde. Yada şöyle içten bir gülüşe. Kendi benliğimde kaybolmak istiyorum bir sure ya. beni rahat birakmalarini ve sürekli gülümsemek zorunda kalmamayi. Ben bir iş yaparken ciddi ama bir konuşmada felan, sicağimdir ve duramam gülmeden, duramam. Daha doğrusu gülümsemeden. En ufak şeyden çok mutlu yada çok mutsuz olabilirim. Ama gülümsemek istemiyorum artik. Gülümsemediğimde kötü hissetmekte. Evet öyle dedim, kötü hissetmek. Inan bana birine yeterince sicak olmadiğimi düşünüp çok üzülürüm. birde öyle tip insanlar var ki, onlarla konuşurken soğuk davranir oldum. Beni bu hale getirdiler. çünkü onlar umursamaz evet. Ben değilim. Olamam ki.. Şimdi geri dönmek isterdim, geri çevrilmekten korkarak. Ve ne diye bilirim ki? Artik eskisi gibi değilim. Birileri için çaba sarf etmeye takatim kalmadiğini hissediyorum. Birakiyorum.. Dönmek istediğimde, o gücü bulduğumda ki ne kadar bulabilirsem, çok geç oluyor. kafama takilanlari bile söylemeye korkar oldum, kirilir, küser, onu da kaybederim diye. Of kafayi yiyeceğim. Duygusuz olmayi diliyorum belkide bende. Umursamazlik.ama hayir. Ben öyle olupta, benim gibi insanlari, kalbi olanlari üzmek istemezdim.. Boşversene kimin umrundayim. Kapris felan değil bu cidden. Kimin? Belki dilara. O kadar işte. çünkü ben lanet bir kiskancim. Tamam yeter. Nasil olsa kim derdime çare olabilir bunu okuyup? Allah'im nasilda birilerinin okuyup yardim etmesini bekliyorum. Bütün bu duygulara, umuda, kiskançliga, SEVGIYE.. Lanet olmasin. Mubarek gunde. Olsun mu?

15 Ağustos 2010 Pazar

we can dance until we die..

sussana kedi.

thats all.

bir takvim merakıdır gidiyor.
bana doğum günümde güzel bir takvim alın <3
böyle boş olanı çok olsun doğum günlerini felan yazıyım.
zaten kimse tınlamıyor bile doğum günümü.
dilara var bir tek.
o da gelemeyebilir.
zaten dışarı çıkmak gözümde büyüyor ama, onla buluşmak isterim.
gelmeyin ya. bende sizinkine gelmeyeceğim.
çağırında görün. hayatta gelmem.
ölürsem belki deyip iğrençlik yapmadan gidiyorum.
sevgiler. -.-

14 Ağustos 2010 Cumartesi

I GIVE YOU HELL.

when you see my face hope it gives you hell gives you heeeeell !
oha.
şarkı ciddi ciddi tanıdıklık havası veriyor bana.
çünkü şarkıyı dinlemediğimi düşünüyordum.
kim bilir kaç tane böyle bildiğimde bilmediğimi sandığım şarkı var -.-

Gives You Hell - The All American Rejects
Yükleyen guzmantube. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.

13 Ağustos 2010 Cuma

.

Oruç aklıma hep böyle kına gibi şeyler getiriyor.
Yeşil maddeler.
Garip o.o
Tabi kimse beni sahura kaldıramadığı için tutamıyorum.
sabahta ilacım var tabii.
eve gidince tutucaam.
kiyamette kopmadı hoho.
abi ne adamlar var çıkıp kıyamet bilmemne.
bugün elanur aradı.
açtım. noldu felan oldum çünkü beni araması normal değil.
bir adam niye bana gecenin bir vakti msaj atıyorsun.
sikerim ananı ...
diye başlamaz mı dfsgfrdb
üf ela amk kimin numarasıydı o.
MAL.
neyse ya.
ne yazmaya girdim?
http://www.youtube.com/watch?v=VwIY40OIAPk&feature=related
SONSUZA KADAR DİNLEYELİM <3
Anlamına takılma..

7 Ağustos 2010 Cumartesi

teksastan haberler ?

demin gizem ablamla konuştum da, yani moralimi yerine başka ne getirebilirdiii =D
orda bir yakışıklılar varmış.. yazıyolarmış felan, dedi burda götüm kalktı oraya bir gelicem felan:D ay çok eğlendiiiiim. numarasını istiyorlarmış, dalga geçiyormuş felan.
birine are you moron demiiiiş.. lady gaga konseri varmış gidicekmişte kaçırmış, gider yine... umarım hep böyle eğleniiiir ! seviyorum onu *-*

.

sanki şey istiyorum.
herkes beni sevsiin, benim en iyi arkadaşım olsun.
ama ben başkalarıyla sıkı fıkı olunca, kıskanmasınlar..
bu haksızlık olurdu evet.
ama artık dayanamıyorum jel.
konuşmaya gelince, gerçekten yanımda oluyor, msjlaşırken msnde.
gerçi son zamanlarda öyle bile konuşamıyoruz..
ama facebooka gelince.
ne benimle ilgili bir resim yüklüyor, ki bütün arkadaşlarına var.
özellikle kıskandığım birine..
yazılmış yazılar, etiketlenmiş resimler.
bana gelince..
o profilinde bilgilerin üstünde boş olan yere, istanbuldaki buluşma tarihlerini yazmış.
kalp felan.
gidemediğim cuma ve salı gününü.
ve bir günü daha.
peki benimle buluşması nerde?
o kadar resimleri istedi benden, zaten msnde konuştuğumuz tek konuydu.
yolladım, koymadı bile.
belki vakti yoktu ama..
benimle buluştuğu tarihi yazmaması, gerçekten çok kırıyor.
artık ne yapacağımı bilemiyorum.
söylediğimde saçmalamış oluyorum, güvenmiyor oluyorum.
ama ben ona herşeyimi veriyorum..
benimle buluştuğu tarihi yazmak aklına bile gelmiyor heralde.
eğer diğerlerini yazmasaydı, demezdim ben böyle.
sadece yazıp, beni dışarda bırakması çok kırıyor.
onun için resmini alıp şoplayıp altına içten bir yazı yazarken, kaç kere.
benim için yapmaması kırıyor.
belki de ulaşılmaz olmalıyım, kimseyi gerçekten umursamayan, değer vermeyen.
bu yazıları yazdığı kişi gibi.
belki o zaman değerim olur ha ?
ama desem böyle böyle, olurmu öyle şey dicek.
oluyor işte oluyor.
belki fazla umursadığım için oluyor.
çünkü onun değer verdiği biri olduğumu düşündürdü sözleriyle.
ama davranışlarında bunu göremiyorum, hiçbir zaman göremedim.
en iyisi yine dilom..
onunla dertleşmek. hep yanımda o var çünkü..

4 Ağustos 2010 Çarşamba

herşeyi bir anda silip atabiliyor. Sanki hic yaşanmamiş gibi. Sanki hiç umrunda olmamişim gibi. Ve butun kiş onu beklememişim gibi.. Siz hiç hayatinizda soylememeniz gereken şeyler söylemediniz mi? Peki asla ayrilmicaz diye soz verdiniz insan sizi terketti mi? Bu kadar kolay miydi? Evet bende bunu bir kere yaptim, itiraf ediiyorum. Ama cidden sebeplerom vardi. Bir iki laf icin degildi.. O beni resmen kullanmisti. Onun icin rsmen kavgaya girdim, ve herse yalan cikti. Olan kavgaya girmem oldu.. Bi insana ben kalp hastasiyim ve sonra bir arakadasi gelip hastanede der mi? Nasil biri yapar bunu? evlerini aradigimda annessi okuldan gelmedi demisken. Nasil bbir yalan bu?? Hastaneye kaldirildi, kalp krizi. Bak eski defterler acildi.. Ama bunun kadar kotu bisey soyledigimi sanmiyorum. Herseyi basa almayi diliyorum..